Girdap Teorisi
  UZAYI DOLDURAN SIVININ EYLEMSİZLİK KÜTLESİ
 
                                                  Uzayı dolduran sıvının eylemsizlik kütlesli her neyse bilmiyoruz fakat kesinlikle cismin eylemsizlik kütlesinden farklı birşeydir. Yani bir girdabı harekete geçirmek için kullandığımız kuvvet uzaydaki bu sıvının girdap oluşturmayan bir kısmını hareket ettirmekten çok daha zordur. Bu durum mıknatıslardan alaşılmaktadır. Bunun için elektromıknatısları düşünürsek daha iyi anlarız. Bir elektromıknatıs mıknatıslandığında da mıknatıslanmadığında aynı kütlededir. Oysa bir mıknatıs hareket ettiğinde etrafındaki sıvı akıntısıyla beraber harket etmek zorundadır. Eğer sıvının bir eylemsizlik kütlesi çok az olabilmesi hariç olsaydı, etrafında beraber götürdüğümüz sıvı mıknatısı oluşturan girdaplardaki toplam sıvıyla karşılaştırılabilecek kuvvette olduğu için mıknatısın ağırlaşması hem de önemli oranda ağırlaşması ve hareket etmesinin zorlaşması gerekebilirdi. oysa klasik hızlarda ve klasik diyebileceğimiz manyetik alan değerlerinde bunlar görülmemektedir. Bu durumda sıvının eylemsizlik kütlesi ya hiç yoktur, ya başka bir çeşittendir ya da çok çok azdır.
                                                    Bu durumda aslında bizim bildiğimiz manyetik alan değerleri o kadar düşüktür ki elektron girdaptaki sıvı hızlar çok daha büyük olabilir. Fakat eğer oranlamaya çalışırsak ve rölativistik etkileri işin içine katarsak yani enerji kütleye dönüştüğünde mıknatısın kütlesine yaklaştığını varsayarsak bu durumda bu sıvının normalde çok az enerjili durumda da çok az da olsa bir kütlesi olduğunu varsayarsak bu durumda da uzay çok büyük olduğu için ve uzayda inanılmaz miktarda sıvı bulunduğu için bu sıvıda aşırı bir basınç bulunması gerekir. yani sıvının kütlesi varsa bir de kütle çekimi bulunması gerekir. Bu durumda kainat bir hiperkürenin yüzeyiyse sıvı belki sıvı olarak kalabilir fakat aksi taktirde bu korkunç kütle çekimiyle sıvı katılaşmalıydı belki de. Bu durum tıpkı kainatın tamamen suyla dolu olması gibidir, sonuçta dev bir karadelik bulunması gerekirdi kainatta ve hiçbirşey bu çekimden kurtulamazdı. GErçi bu sıvının özelliği sıvıyı katılaştırmayabilir. herşekilde sıvı yeterki kadar yavaşsa mesela doğal mıknatıslar etrafındaki manyetik alan hızındaysa herhangi bir kütle artışına sebep olmadığından bu sıvı eylemsiz kabul edilebilinir. Eğer öyleyse genel rölativite teorisi de bizim teorimiz tarafından ispatlanır çünkü bütün bu girdapların kütle çekimleri sırf içlerinde dönen sıvıların enerjilerinden kaynaklanır. Yani E=mc^2 denklemindeki E değeri.
                                                     Fakat bu durumda güneş dünyayı ne kadar kuvvetle çekiyorsa, dünya ile güneş arasındaki sıvıyı da aynı kuvvette çeker. Bu durumda da sıvının kaldırma kuvveti oluşur. Sıvının kaldırma kuvvetinden dolayı dünyanın ağırlığı azalır, fakat sıvının çekim ivmesi dünyanınki kadar da olsa yani güneşin sıvıya uyguladığı çekim ivmesi, sıvı çok hafif olduğundan dünyanın ağırlığındaki azalma belirgin bir miktar olmaz. Kısaca sıvı hareket etmezken öz ağırlığı çok düşüktür ve Vbatan*Dsıvı formülünden dünyayı çok çok az kaldırabilir. herşekilde güneş yakınındaki sıvı güneş tarafından çekildiği için yoğunluğu biraz daha fazla olur çok çok az farklı dahi olsa, ilerilerde ise sıvı daha rahattır ve daha sıkışık değildir. Kısaca kütle çekimi çok az kütleli bu sıvıyı da çeker. Fakat sıvının çekildiği ivme çok büyüktür ve dünyanınkine dünya yakınında eşittir.
                                        Sonuçta düşünebileceğimiz şey eğer bu sıvının çok çok az dahi olsa bir ağırlığı varsa ve kainat düzse bu sıvının korkunç bir çekim gücü vardır. Bütün kainattaki maddeleri bir merkeze çekmesi gerekir. fakat kendisinin de merkeze çekilmesine rağmen belki basıncı buna karşı koyabilir. Fakat burada ilginç olan sıvının maddeleri çektiği merkez kainatın merkezi olmalıdır. Kainatta böyle bir kuvvet bilmemekteyiz, yani herşey bir merkeze çekilmemektedir. Eğer bu durum karanlık enerjiyle açıklanırsa bu durumda karanlık enerji sadece maddelerin değil, sıvının kütle çekimine de karşı durduğundan çok çok daha güçlü bir enerjidir.
                                        Sıvının madde kütleleri tarafından çekilmesi sadece güneşte olmaz, herşey bir göktaşı hatta bir elektron bile bu çekimi sağlar. Elektronun kütlesi etrafını saran sıvı kütlesinden çok daha fazladır ve belli bir çekim ivmesi oluşturabilir. Sıvının kaldırma kuvveti mesela güneşin elektronun çektiği sıvıyı elektronun etrafından alıp kendine çekmesini engeller. çünkü sıvı elektron etrafında güneşe göre ağırlıksızdır. Fakat yoğunlaşmadan dolayı çok çok az dahi olsa elektron etrafındaki sıvıyı kendine daha fazla çeker fakat ihmal edilebilinir. Fakat güneş elektron etrafındaki sıvıyı kendine çekse bile sıvı elektrondan uzaklaşınca yoğunluğu normale döneceğinden normal çekimle güneşe çekilir ve sıvı güneşe düşmez. Fakat elektron etrafında yeni yoğun bölge oluşacaktır. Elektron etrafında bu yoğun bölge sabit kalacağından elektron güneş tarafından çok çok az dahi olsa normal kütle çekiminden daha fazla çeker. gerçi bu da kütle çekimidir çünkü sıvının kütlesi vardır.
                                        Parçacıların veya atomların etrafındaki sıvıyı çektiğini daha önce de ortaya koymuştuk. Bu çekim süperiletgen denilen maddelerde çok fazladır. İki olay birbirine benzese de süperiletgenlerde çekim çok fazladır ve kütle çekimiyle açıklanamaz. zaten süperiletgen maddelerde atomların titreşimleri çok azaldığı için genel rölativite teorisine göre kütle düşer. Demek ki çekim farklı birşeyden kaynaklanmaktadır. Şunu da unutmamak gerekir ki süperiletgen maddeler içinde uzayı dolduran sıvı süpersıvı faza geçer. Süpersıvılar da hep birlikte hareket ederler.
                     UZAYI DOLDURAN SIVI PARÇACIKLARININ EYLEMSİZLİK KÜTLESİ
                        Uzayı dolduran sıvı, maddeye çarptığında maddeye hiçbir momentum verememktedir. çarpma yoluyla maddeyi durduramamakta, ve duran maddeyi hızlandıramamaktadır.  Bu durumda bu sıvı parçacılarının maddeler için bir momentumu yoktur. fakat büyük ihtimalle bu sıvının parçacıkları birbirlerine çarpıp dönmektedir. Bu durumda ise sıvının sıvı parçacığına momentum aktarımı vardır. Fakat sıvı maddeler için hayal gibidir, madde bir hıza çıktığında sonsuza kadar sıvı içerisinde yavaşlamadan bu hızla gidebilir.
                       


 
  Bugün 1 ziyaretçi (5 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol