Girdap Teorisi
  Newton'a Saldırı
 
                                Newton şunu demiştir, yeryüzüne paralel bir cisim attığımızda, bu cisim  dümdüz gider. Fakat newton zamanında şu ayırdedilemezdi. Belki de cisim dümdüz gitmiyor, cisim dünya yüzeyine göre sabit hızda gidiyor da olabilir. Yani dünya etrafında sabit hızla dönüyor olabilir.  Newton zamanında bu ayırdedilemezdi. Bu durumda ise newton da yanlış olabilir.
                                Yani bir cisim yere paralel atıldığında, yere paralel hızı cisim yere düşene kadar sabit kalabilir. cismin  dümdüz atıldığı yönde gitme hızı değil de yuvarlak yeryüzüne paralel hızı sabit olabilir. bu durumda öyle bir hız vardır ki o hızla cisim atıldığında hiç yere düşmez, dünyanın etrafını dolanır. 
                                 
                             ayrıca mutlak uzayda hareket eden bir cisim de illa ki hiçbir kuvvet etkisi altında değil demek değildir buradn onu anlıyoruz. belki birçok kuvvet etkisi altında fakat kuvvetler ddengede. o yüzden düz yol izliyor ve hızını koruyor. belki de uzayda kuvvetin olmadığı bir yer yok. yukarıdaki durumda gezegenin sürtünmesiz  yüzeyi taş için bir uzay oluuyor.ama çizgileri yuvarlak olan bir uzay. cisim sonsuza kadar dönüyor da dönüyor.
                              cisim sürtünmesiz dünya yüzeyinde giderken yere N kadarlıkbir baskı yapaar. yer de oonun aynı N kadarlık kuvvetle iter. iki kuvvet birbirini iptal etmez. ikisi de varlığını korur.
                            eğer küresel koordinatlarda düşünürsek, bir cisim attığımızı düşünelim. cismin bir alfa açısal hızı bir de radyal hızı bulunacaktır. cismin açısal hızını değiştirecek hiçbir kuvvet yoktur. sadece radyal hızı değişir. cisim dünya yüzeyine göre sabit açısal hızda ilerler, ancak r dünya merkezinden uzaklık koordinatında ivmelenir çünkü tek kuvvet o yöndedir. bu durumda cisim radyal yönde hızlanır veya yavaşlar. böylece her atılan cismin dünya yüzeyine paralel hız bileşeni sabit kalır. FAkat bu durum cisim sanki dünya yüzeyinde yörüngeye girmiş gibi olur. 
                               bir gezegenin etrafında uzay eğiktir ve dairesel yörüngeler şeklindedir. mesela yüzeyi sürtünmesiz bir gezegen düşünelim. bu gezegenin tam yüzeyine denkgelen bir yörünge vardır ve diyelim ki v hızındaki cisimler tam bu noktada yörüngeye girerler. yüzey sürtünmesiz olduğu için yörüngede kalırlar. şimdi biz başka hızı bu v hızından küçük bir k hızındaki cismi düşünüyoruz. yine yüzeyde bir ilk k hızı verdik. bu cisim de sonsuza kadar k hızında ilerlemeye devam ediyor. demek ki orada öyle bir yol var yoksa cisim durmalıydı. demek ki dairesel yollar var ve cisim bu dairesel yolda gidebiliyor. hem de yüzeye teğet olan hızı sabit kalarak. benim idda ettiğim ise şu: diyelim ki bir taşı attık, taşın dünya yüzeyine teğet hızı attığımızda V' idi diyelim. taş yere düşene kadar cismin yeryüzüne teğet hızı V' olarak kalır. yani dünya yakınında uzay düz değildir. kütleli cisimler için eğiktir. eğer kütleli cisimler için eğikse, kütlesiz cisimler için de eğiktir.sanki bir girdap dünyayı oluşturmuş gibi. düşmeden önceki v hızı düşene kadar sabit kalıyor. bu durumda dünya büyük bir buluttan oluştu diyelim. bulutun en üst kattmanındaki parçacıklar hangi hızzda dönüyorsa, bulut çekilince de aynı hızda hala ddönüyorr olmalılar. tabii bu çizgisel hızları. açısal hızlarından bahsetmiyorum. açısal hız artıyor. zaten açısal momentumun tanımı da bu galiba. ama uzay eğik oolmadan açısal momentum farlı olmalıydı. belki de biraz farklıdır.
                                    şimdi bu sürrtünmesiz gezegenin daha üstlerinde bir taş attık diyelim yere paralel. yere paralel hızı cisim düşene kadar her yere paralel olduğu noktada aynıdır. tam düştüğü anda da aynıdır. yani o hız hep yere paralel kalıyor ve hep aynı büyüklükte kalıyor. bunu tam olarakk anlamamıza engel olan şey de cismi aşağı doğru çeken mg kuvveti. eğer bu  mg kuvvetini iptal edersek, cismin dümdüz aynı hızda gitmesi gerekir yörüngede olmasa da. bu da diyeceklerime bir delil. çünkü internette sorduğumda insanlar buna çözüm getirdiler. internette physics chat yazdığınızda google da çıkan ilk sohbet odasına girdim. orada manday adındaki kişi bu cismin sabit hızda gitmesi gerektiğini, orfheo adınaki kişi de gene sabit hızda gitmesi gerektiğini söyledi. bu çözüm doğruysa benim dediğim tamamen doğru oluyor. mg kısmı atıldığında cisim sabit hızda gezegen etrafında dönmesii gerekiyor. ama cevapta mg-N kadarı denklemden atılıyor ve mg'nin mV'2/R kadarı kalıyor cisme etki ediyor. bu durumda cisim sonsuza kadar dönüyor yörüngede olmadığı halde. bu durumda cisim kütlesizse uzay ona eğik olmaz. ama kkütleliyse eğik olabilir. çünkü kütlesiz cismin hiçbir mg'si yoktur m sıfırdır. mg de sıfır olur. ona uzay düz olur. 
                          yukarıdaki gezegen eğer kendi üzerine çökse, üzerindeki cismin hızı sabit mi olur gene?
                               
                                   IŞIK HIZI
                                    Mutlak duran bir cisim düşünelim. bu cisme göre bir kişi sağa , diğeri sola ışık hızıznda gidiyorlar. Bir dt kadar zamanda sağa giden cisim sola giden cisme göre ışık hızında gitmeli. oysa bu cisim dt kadar zamanda c hızında gider ve sonnra da zamn geçmeden atlar. dolayısıyla mutlak duranın gördüğü yanlıştır.budurumda mutlak durana göre kimler hangii hızd giderse gitsin, onlar hertürlü deltat kadarlık zamanlarda c hızıyla gideerler, sonra zaman geçmeden atlarlar. ama bu durumda c hızıyla giden cisimler hertürlü zaman uzunluğu boyunca c hızıyla gittiklerinden, herzaman bir cismi ışık hızından hızlı gidiyor göremeyiz. yani hiç görmeyiz hep ışık hızında ggörebiliriz. ayrıca mutlak durancisim yanılır. birini diğerine göre deltat kadar zamanda 2c hızıyla görmektedir. oys birbirlerine göre delta t kadarlık zamanda c ile giderler. diğer ikinci c yi atlamada görürler.yani o c için zaman geçmez. bu durumda her cisim diğerini c hızında gördüğünden, hiç 2c veya c'den büyük hızlarda görmediğinden, özel relativite teorisi doğru olur. ama ona bir de atlama eklememiz gerekiyor. çünkü tüm dt kadarlık zamanlarda her cisim sadece ışık hızında ilerlemektedir. sonra da atlamaktadır.
                            fakat burada bütün mesele mutlak durana göre iki sağa ve sola c hızında giden cisim dt zamanı boyunca birbirlerini 2c hızında görürler. oysa öyle olmuyor c hızında görüyorlar ve atlıyorlar. (burada zaman "boyunca" kelimesi önemli) bu durumda mutlak duranın değeerlendidiğini düşünürsek, normal hız toplama kanunumuz geçerli olamaz. çünkü mutlak durana göre dt  veya delta t kadarlık zamanda birbilerini 2c hızında görüyorlar yani mutlak durann bariz ve açık bir şekilde yanılmıştır. demek ki hızlar böyle toplanmıyor. bu durumda bbirbirlerini c hızında görürler ve atlarlar yorumu da yanlış olabillir. hızlar başka bir şekilde toplanıyor.
                         bu olaya bir mutlak duran cisim bakış açısından daha doğrusu mutlak bakış açısından bakarsak, veya sağa ve sola gidenler babkış açısından bakarsak farklı şeyler oluyor. diyelim ki mutlak bir doğru var. fakat bu mutlak dorğu ,mutlak durannın bakış açısından bakıldığında olmayabilir.yani mutlak duran da mutlak doğruyu bilmiyor. öteki sağaa veya sola gideen cisimler de mutlk doğruyu bilmiyor. peki mutlak doğru nedir. sağa giden cisim kendine ben duruyorum dese, diğer cismi atlayarark görebilir. önce dt kadar zaman c hızında gidiyor sonra zaman geçmeden cdt kadarlık bir uzayı atlıyor. sola giden cisim de aynı şeyi sağa giden cisim için söyler. peki mutlak doğru nedir. mutlak duran da dt kadarlık zaman boyunca ikisini de 2c hızında görüyor. bu dt nin her altı kadarlık zamandda da 2c hızında görür. gerçi dt'den daha kısa bir zaman bulunmayabilir.o zaman mutlak doğru nedir?
                        mutlak duran cisim dt veya delta t kadarlık zamanlarda sağa giden cisme göre sola giden cismin aralarının 2c hızında açıldığını, sürekli bunun böyle devam ettiği sonucuna varır. fakat iki cisim uzun zaman aralığında yani delta t lerde öyle görse de her dt kadarllık zamanlarda c hızında görürler birbirlerini. bu durumda hızlar nasıl toplanacak. bu durumda sağa giden cisim sola giden cisme baktıığında bir atlama da görmeyebilir. peki nasıl olacak durum. hiçbiri de doğru olmayabilir. çünkü muttlakduran bakış açısından bakıyoruz eğer o bakış açısı doğru olsaydı , dt kadarlık zamanlar boyunca da 2c hızında görmeliydiler birbirlerini. daha doğrusu araları 2c hızında artmalıydı. oysa bu olamaz 2c diye bir hıza zaman uzunluğu izin vermez. ancak c olabilir. yani mutlak duran cisim sanal olarak dahi aralarını 2c hızında artıyor göremez. bunu düşünemez bile. c hızında artıyor demesi gerekir. çünkü zaman  uzunluğu 2c hızına izin vermez. fakat mutlak durana göre ikisi de c hızında olabilir. burada önemli olan iki farklı hızın c olması toplamlarının 2c  olması değildir. yani mutlak durana göre iki farklı hız c olabilir. fakat hızlarının toplanmasında bir sihir var. nasıl toplanacak hızları. kainat kapalı bir kutu oluyor.
                             mutlak duran cisim doğru söylemiyor. onun dediği gibi olsa yanlış oluyor. ikisi birbirini 2c hızında görse yanlış oluyor. bu durumda zaman uzayı büzmüş diyebiliriz. uzay derken aldığımız yolları kastetmek şartıyla. herşekilde mutlak duran cisim bunları c hızında görmese, toplam hızlarını c görse o da  olmuyor. çünkü mesela c-a gibi bir hızda da bulunabilir bi cisim. bu durumda mutlak durana göre c-a hızında olsa sağa giden, sola giden de a dan büyük bir b hızında olsa toplam hızları gene c'yi geçiyor. bu durumda sola b hızında bir cisim olamaz dememiz gerekiyor. sağa da c-a hızında bir hız olamaz dememiz gerekiyor a ve b c den küçükken. oysa mutlak durana göre bu iki hız da olabilir. olabilmeli. bu durumda sağa ve sola iki farklı c hızına cismin olabilmesi mantıklı mutlak durana göre. 
                       mutlak durana göre ikisi zıt tarafa c hızlarıyla gidebilirler. çünkü mutlak durana göre iki cismi bağlayan hiçbirşey yktur. yani zaman onun için ayrı geçmektedir, diğer sola  giden için ayrı geçmektedir. yani sağa giden için ayrı geçmektedir, sola giden için ayrı geçmektedir. bunlar da mutlak duranın zamanıyla bağlı olduklarından bu iki c hızı olabilir. fakat gelelim sağa doğru c hızıyla giden cisme, bu cisme eğer bir koordinat ssistemi verirsek, kendi koordinat sisteminde c den yüksek hız bulunamaz. kendi zamanı mutlak duranın zamannı bağlıyor olabillir mi? kendisine göre bir saniye geçtiğinde , kendi uzayzamanında c'den yüksek hız bulunamaz. bu durumda a cismi c hızında ilerleyebilir ancak. ancak zaman, atlamayı bağlamıyor çünkü atlama zamansız oluyor. cisim hareketine başka noktdan devam ediyor. yani bir k noktasında iken k'dan hemen sonra gelen m notasından değil, daha daha sonra gelen bir z noktasından hareketinne devam ediyor. bunu da zaman sağlıyor olabilir. ya da kinetik enerji denklemimizzde bir yanlışlık, bir eksiklik var demektir. fakat bütün mesele sağa c hızında giden cisim için sola c hızında giden cismin  hızının , mutlak durana göre olan hızdan bağımsız olabbilmesi. çünkü mutlak duran bir a kadarlık zaman için sola giden cismi sürekli c hızında görüyor. yani sağa giden cismin koordinat sisteminde sağa giden cismin bir a kadarlık zaman süreci için sürekli 2c olması gerekiyor. ama sağa giden cisme bir koordinat  sistemi verdiğimiz anda, sola giden cisim arttık 2c hızında olamaz. ya atlıyordur, ya da c hızındadır. atlarken de her zaman uzunluuğunda c hızında olup atlar ve toplam hızı hesaplanma ister. yani ortalama hızı 2c olabilir ancak hep c'de ilerlerken ve atlaken görünür. burada atlamanın fiilen gerçeklşmediğini beelirtmem ggerekir. çünkü herçeşit atlama bir zamanda olur. bu atlama ise bir zamanda olmamakktadır. cisim hareketine başka bir noktadan devam eder, hemen önündeki noktadan değil. buna atlama diyorum. tekrar  söylüyorum atlama fiilen gerçekleşmez. cismin atladığı bir zaman hiç yoktur. yani cisimatlamaz. ama bir uzay parçsında hiç bulunmaz.
                         sağa giden cisim solla giden cisme baktığında, kendi cinsinden bir devamlılık farzederse, bu durumda ona göre sola giden cisim ışık hızından fazla bir zaman geçiremez. çünkü zamanıı, kendi varlığğının bir zamanıdır. farklı varlıklara giden zamanlar da bulunabilir. mesela geometrik şekillere veya referans sistemlerine.cisim kendi varığına giden zamanın tersini yapamaz. yani diğer cismi atlamasız c'den büyük göremez. fakat mutlak duran cisme ggöre boyu kısalabilir. 
                    bütün mesele, sağa giden cismin bir zamanı var. kendi varlık seviyesinde bir doğru  parçası uzatsa sola giden cisme, sola giden cisim bu doğru parçasını 2c hızında geçemez. bütün mesele sağa giden cismin de bir zamanı var.onun zamanı azalmıyor. tek bir c uzunluğunda görüyo. sağa giden cisim de sola giden cisme baktığında, kendi zamanı elverdiğince hız görür. bu durumad sola giden cisme  göre  sağa giden cismin zamanı azalır. kendi zamanımız durduğunda, kainatın zamanı durdu deriz. bu durumda diğer cisimler bizim kendi zamanımızda hareket ederler. bu durumda bbir cisim c hızına  çıktığında, hıznın artacağı başka bir zzamanımız kalmamıştır. bu durumda sola giden cisim daha az yaşar. bu açık. 
                        sağa giden cismin ışşık hızında fazla gideceeği kadar zamanımız yok. bu durumda her cisim bizim zamanımızı yaşar. en azından hareket ederken. bu durumda kainatın zamanı bizim zamanımızdır. fakat sola giden  cismin kendi zamanı da vardır. ama bizim zamanımızı kullanıyor ilerlerken. bu durum uzay-zamanı sabitler.
                     hareketli cisimler benim zamanımla hareketlenir, bu durumda benim zamanım yoksa hiçkimse yaşıyor değildir. 

                        sola giden cisme referans sistemi verirsek sola giden cisimm der ki aramız benim sistemimdedir. yani benim sistemimde benden uzaklaşıyorsun. aramız bana ait. yani o referans sistemi çizgisi üzerinde diğeri duruyor.  öteki de der ki, hayır, aramız bbana ait çünkü benim referans sistemimde bir uzunluk. mutlak d uran da der  ki aranız bana ait. çünkü benim sistemimde bir uzunluk o. bu tartışmada mutlak duran haklıdır. araları mutlak duranın sissteminddedir. aralarının bir uzay olarak gerçekliği sağa ve sola giden cisimler için bizim gerçekliğiimiz kadar gerçek değildir. biraz az gerçektir. bu durumda bu araya bağlı olarak sağa giden cismin biraz az gerçek bir zamanı bulunur. sola giden cisim de aramız benim uzayıma  ait dediğinden, ikinci cismi hareketli gördüğünden, onun da tam gerççek olmayan gerçeklik dderecesi düşük bir düşük gerçeklikte zamanı bulunur. fakat mutlak duran ikisinin uzayını birleştirmez. onun uzayıyla ötekinninkini related, ilişkkili görmez. bu durumdan dolayı ikisi de ışık hızında hareket edebilir. oysa  diğerlerinne göre uzayları ve zamanları ilişkilidir. mutlak duran demez ki a cismi b cismini a cisminin uzayında görüyor. veya b cismi a cismini b cisminin kendi uzayında görüyor. bunları demez ve ilişkilendirmez. fakat ilişki mutlaksa demesi gerekir. sanki mutlak gibi.yani kimseye göre değil, mutlak bir ilişki var. ama burada mutlak duuran yorumu gerçek olur. oysa sadece yorumluyor . ama yorumlarıdğının aynısını görüyor. böylecee yorumu gerçek oluyor. oysa a cismi b cismmini, sola  giden cisim de sağa giden cismi kendi uzayında hareketli görüyor. b cisminin uzayını kabul etmediğinden, zamanını da kabul etmez. eğer uzayını kabul etse, zamanını dakabul edeceğinden, iki tane uzayzaman var demesi gerekirdi. böylece bir cisim diğer cisimlerin uzaylarını kabul etse, cisimler adedince uzayzaman var demesi gerekirdi. bizler olaya relatif ve mutlak açının ikisinden de bakmaya çalışıyoruz. fakat mutlak uzay değil, mutlak uzayzaman varolmalı. mesela mutlak duruyor dediğimiz cismin uzayı mutlaktır, ama zamanı mutlak değildir. birr mutlak zaman da var gibi durmuyor.
                       IŞIK HIZINDAN  YÜKSEK HIZLAR
                          cismin ışık hızından yüksek gitmesi için, cismin arkasından bir kuvvetle itilmesi gerekir. ama bunu ışık hızında giden hiçbircisim arkadan iterek yapamaz. ya geriye ışık hızından yüksek hızda parçacıklar atılmalı, ya da kuvvet uygulamanın farklı bir yolu bulunmalı. bu durumda cisim gene  dt kadarlık zamanda c hızıyla gider ama sonra atlar. verdiğimiz kuvvet onun atlamasına harcanır. atladıkttan sonra tekrar dt kadar bir süre ışık hızında gider, sonra daha da ileriye atlar. demek ki uzayzamanda bir motor var. cisme uygulandığında kuuvvet, bu kuvvet atlamaya harcanıyor. ama dt kadar bir süre atlammıyor. demek ki o atlatıyor. yani uzay zamandaki motor atlatıyor. kuvvet uygulanırken , dt kadarlık zamanda bu kuvvet nereye harcanıyor. birşey var ki ona harcanıyor. sonra da atlıyor. cismin ne kadar ileriye atlayacağı nereden biliniyor. yani ortalama  hız nasıl eğer 1 saniye daha uzun olsaydı olacağı yer oluyor. ayrıca bir saniye nasıl olduğundan daha uzun olabilir. bu sabit birşey değilmiydi. yani 1 saniyelik sürenin uzunluğu değişebilir oluyor. mesela 300000 kilometre değil de 600000 kilometre de olabilirdi. yani bir saniye daha uzun olsaydı cisim saniyede daha uzun ileriye gidebilecekti. mesela 500000 kilometre hıza atlamadan ulaşacaktı.
                           MUTLAK UZAY
                         Mutlak uzay diye birşey yoktur ama mutlak duran referans sistemindeki uzaya mutlak uzay diyelim.  mutlak  uzayda cisim duruyor diye birşey yok. cissmin durması tamamen relatif birşeydir. birşeyleri mutlak duruyor kabul ettiğimizde, diğerleri ona göre duruyorsa durgundur, ona göre hareketliyse hareketlidir. fakat mutlak uzaya göre durmak veya mutlak uzaya göre hareket etmek diye birşey yoktur. çünkü uzay bir "şey" değildir. ona göre diye birşey olmaz. duran bir cisim düşünelim. cisim mutlak duruyor olsun. cisim öyle bir referans sistemine göre duruyor ki ona mutlak duruyor diyoruz. bu mekanda durmakmıdır. mekanın çizgilerine göre hareketsiz durmak olsa gerek. mekanın çizgilerini saniyede 300000 kilometreden fazla kesemeyiz. çünkü mekanın da zamanı geçer. saniyede 300000km. den fazla hızla kesersek, atlamamız gerekir. ancak burada mekanı duruyor olarak kabul edemeyiz. mekanı duruyor olarak hiçbirzaman kabul edemeyiz yerin yeri yoksa. hareketli de hiç kabul edemeyiz. bu durumda mekan noktasız, çizgisiz birşey olur. bu durumda da mekanda saniyede 300000 km. den fazla hız yapabiliriz. ancak 300000km. den fazla mekan boyu gidemeyiz. mekanın da bir uzunluğu varsa bunun sadece 300000km. sini geçebiliriz bir saniyede. mekan noktasız çizgisizse eğer bir küre yüzeyinin tüm özelliklerini gösterir. her noktası birbiriyle aynı özelliktedir. bir aynaya düşmüş bir yansıma gibidir. ışık hızında bulunmamız bir küre yüzeyinde bulunmamıza benzer. özelliklerimiz heryerde aynıdır. 
                          öyle hızlar da bulunabilir ki ışık hızından hızlıdır fakat duruyor gibidir.
                                 IŞIK
                           ışık ışını bir saniyede aldığı yolu zamanda da alır. fakat bütün mesele bir saniyelik zaman uzaya izdüşüm yaptığında uzayda 1 saniye veya daha kısa yol alabilir. peki daha uzun yol alamaz mı?  zaman, kendi uzunluğundan fazla bir izdüşüm yapabilir mi? bu durumda her hız olabilir olur. mesela bir saniyede bir milyon kilometreye izdüşüm yaparsa bir saniyede bir milyon kilometrelik hızlar bulunabilir. bu durumda dt kadarlık zaman geçerken, kendisinden fazla bir uzunluğa yansır. ancak bazen soruyoruz dt kadarlık zaman bir anda geçebilir mi diye. oysa dt kadarlık zaman zaten dt kadarlık zamanda geçer. zaten zamanın uzunluğu dt dir bir anda nasıl geçsin. ancak zamanın zamanında bir anda geçebilir. fakat bir saniyelik bir zaman geçerken, uzayda bir saniyeden fazla yol alabileceğimiz bir zaman yoktur. hızlarının aynı olduğunu kabul edersek. çünkü zamanın da bir geçiş hızı vardır. dt kadarlık zamanın da bir geçiş hızı olsa gerektir. ancak hızlar zamanın zamanının zamanından zamanın zamanına geçerken , zamanın zamanından zamana geçerken , zamandan da uzaya geçerken azalır. bu hız azalması doğru olsa gerek. eğer doğruysa ışık hızı bir limit hızdır, izdüşüm, zaman uzunluğundan az olmalı olduğundan, ışık hızında bir cisme rastlayamayız atlamasız. ışık da ışık hızında olamaz. ya da zaman uzunluğu 300000km den biraz fazladır yani saniyenin uzunluğu.
                        bir cismin harekete geçmeye başladığı an olamıyor. harekete geçmeye başladığı dt kadarlık da olsa zaman olabiliyor. bu durumda bir açıyı tararken bir uzunluk alıyoruz çünkü dt kadar zaman geçiyor. uzunluk varsa nokta olamıyor. uzunluk uzunluktan geliyor yani dt kadarlık zaman olduğundan dalfa kadarlık açı olabiliyor. açının sıfırdan başlayıp başlamadığını bilemiyoruz. bu durumda açısal hız da limitli oluyor. yarıçapın büyüklüğüne göre bazı açısal hızlardan daha büyüğü olamıyor. yarıçap büyüdükçe olamayan açısal hızlar artıyor. tabii atlama yoksa.
                       her açısal hız birbirine eşit demektir. çünkü çok küçük açısal hızzlardaa ışık hızına ulaşana kadar 
                        her açısal hız merkezden başlayarak dönen çizgisel hızların toplamı demektir. yani merkezde bir çizgisel hız var, onun hemen ilerisinde var, onun da hemen ilerisinde yarıçap boyunca bu devam eder gider. çizgisel hızllar olmadan açısal hızlar olmaz. demek ki mutlak dönme varsa , mutlak çizgisel hız da vardır. ancak dönen cismi dönmüyor gibi kabul edebiliriz.. ama mutlak olmaz. relatif olarak öyle kabul ederi veya ruhsaldır, metafiziktir.
                         KRİTİK SORU
                                Sürtünmesiz gezegende cisim sonsuza kadar döner dedi üç dört kişi. eğer böyleyse diyelim ki belli bir yükseklikten atılmış bir cisim, eğer yerçekimi kuvveti olmasaydı gezegen etrafında daire çizecekti demektir. Aşağı yukarı yönde kuvvet eşşitliği bulunduğu durumda, cisim gezegen etrafında daire çiziyor. Oysa uzayda dümdüz gitmeliydi.oysa gezegen etrafında daire çiziyor. Bu Newton'u yanlışlar. Böylece Newton'u yanlışlamış bulunuyorum. Burada genel relativite teorisine gerek kalmadan kütleler eetrafında uzayın eğildiği ortaya çıkıyor. Fakat genel relativite teorisinde uzayzaman eğilmektedir. Genel relativite teorisine gerekli düzeltme yapmak size kalıyor.
                                Ancak yüksek hızlarda cisim yükseliyor ve daireyi izlemiyor. düşük hızlarda ise düşüyor ve daireyi izlemiyor.  Fakat gittiği yol boyunca önüne gelen daireleri  dt kaddarlık zamanlarda izleyerek düşse veya yükselse gerektir. Burada F=ma da düz uzayda geçerli olmuyor çünkü uzay düz değil. Belki eğik uzayda geçerli olabilir. 
                                 işin garibi, bir kütle mesela bir gezegen kendi etrafında dönerken, her parçacığı üzerindeki kuvvetler toplam olarak sıfır olduğundan, gezegenin dönmesi için bir enerji gerekmiyor. (gezegen boş uzayda ilerliyor gibi oluyor. yani bir kinetik enerjisi var ve sabit.)Bu durumda kütle çekimi kütleden dolayı değill uzaydan dolayı çekiyor demektir. yani kütleler birbirini çekmiyor, cismin bulunduğu uzay cisimleri çekiyor. Bu durumda şu soru sorulabilir. mesela dünyayı normal dönme ekseninde değil de başka bir ekseni etrafında döndürelim. Peki bu durumda uzay çekim kuvveti gene aynı kalıp cismin dönmesi için enerji gerekmezmi.
                                 Fakat şöyle düşünürsek newton yanlışlanmayabilir. diyelim  ki bir cisim yeryüzünden belli bir miktar yukarıda dünyaya göre dönüyor fakat altında bir füze var ve bu füze yerçekimi ne kadarsa o kadarrlık kuvvetle cismi ters tarafa itiyor. bu cisim dümdüz daire şeklinde dönerken dümdüz fırlar ,bir yolda ilerler ve dünnyanın etrafında dönmez. yani dünyanın etrafında yuvarlak yollar yok. 
                        NEWTONUN YANLIŞLIĞI
                         Newton şurada yanlıştır ki atılan cisim bu uzayda dümdüz gitmez. Atan gezegenin durumuna göre gezegen etrafında spiral çizer. Bu uzayda bir cisim atılırsa asla dümdüz gidemez. Yani çoğunlukla böyle olur. Bu sebepten birkere Newton yanlıştır. Yani teorimize göre Newton denklemleri düzeltilmelidir.
 
  Bugün 6 ziyaretçi (28 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol