Girdap Teorisi
  EINSTEIN'IN ÖZEL VE GENEL RELATİVİTE TEORİLERİNE ELEŞTİRİLER
 

EİNSTEİN'IN ÖZEL VE GENEL RELATİVİTE TEORİLERİNİN İKİ SATIRDA YANLIŞLANMASI
                                      Teorimizin önündeki en büyük engel Êinstein'ın özel ve genel relativite teorileridir. Çünkü insanlar esirin varlığı özel ve genel rölativite teorilerine terstir deyip teorimizin ispatını dahi okumuyorlar. Bu engeli kaldırmk için şimdi bu teorilere tekrar bakalım:
                                     Bir a referans sistemini alalım ve bir de b referans sistemini alalım. b sistemi belli bir yönde a sistemine göre düzgün doğrusal hareket yapsın ve v hızına sahip olsun.  Bu durumda Einstein şu büyük hatayı yapmıştır:(iki satır başladı) a cismi kendine göre olan b cisminin v hızını almış  , bunu b cismine göre olan b cismine göre ışık hızının sabitliğiyle birleştirmiştir. oysa ki biri a cismine göre diğeri b cismine göredir. bu ikisi tek formülde birleştirilemez...(iki satır bitti. burada satır biraz kısa olduğu için ikiden biraz fazla gibi oldu.).Yani iki faklı kişiye göre olan iki şey tek bir formülde birleştirilemez.  Biri a cismine göre olandır , diğeri b cismine göre olandır. bu ikisini birleştirmek saçmadır. olmaz. yani birleştirdik diyelim. sonuç kime göre olacak.  evrensel bir  gerçek mi ki bu ikisini tek bir formülde birleştirebiliyoruz. yoksa birisne göre olanı mı bulmalıyız sonuçta. ama o da olamıyor çünkü bu sefer de zaman uzunlukları değişiyor. cisim uzunluğnu farklı ölçüyorlar. ikisini de evrensel bir gerçeğe göre birleştirdiğimzde bulduğumuz evrensel gerçek ne oldu? gene ona göre ve buna göre farklılaşan şeyleri bulduk.  mutlak gerçek kişiye göre değişen gerçek demektir. o zaman neresi mutlak.
                                     yani a cismine göre olanla , b cismindeki evrensel birşeyi birleştirseydik a cismine göre olan bir sonucu bulurduk. b cismine göre olanla a cisminin gördüğü ama evrensel bir gerçek olan birşeyle birleştirseydik, b cismine göre olanı bulabilirdik. ama ikisi de evrensel birere gerçek olmayan a cismine göre olanla b cismine göre olan iki ayrı şeyi birleştirisek, ne a cismine göre olanı, ne b cismine göre olanı ne de evrensel bir gerçek buluruz. tamamen saçmadır.
                                     A cismine göre olan birşeyle  b cismine göre olan birşeyi tek  bir formülde birleştiremeyiz.
                                     A cismi  şunu diyor, ışık hızı bana göre c, b cismi ışığın arkasından gidiyor ve ışık hızı onda c'den düşük olmalıdır. b cismi de şunu diyor , ışık hızı bana göre c , a cismi ise ışığın ters yönünde benden kaçıyor. ona göre ışık hızı c'den fazla olmalıdır. şimdi soruyyorum , bu ikisi nasıl bir formülde birleştirilebilinir.
                                      Yani a sistmine göre b sistemi ışığın arkasından gitmektedir. a sistemine göre olan budur. B sistemi ise başka birşeyi kabul ediyor. ışık hızı sabit diyor. fakat biz açıkça görüyoruz onda ışık hızı sabit değil. bize göre olan b cisminin ışığın arkasından gittiğidir onda ışık hızının c olduğu değil. dolayısıyla onun kabul ettiği ışık hızının c olduğunu biz kabul edemeyiz. bize göre onun gördüğü ışığın hızını o c-v olarak görmektedir. işte bize göre olan iki gerçeği onun v olan hızını ve ondaki ışığın c-v olan hızını bir formülde birleştirebiliriz. buradan yine bize göre olan üçüncü bir sonuç çıkar. ancak ondaki c olan ışığın hızını değil. ondaki ışık hızını bizim formülümüze koyamayız. işte lorentz transformasyonları bunu yapmıştır. çok saçmadır. kabul edilemez. ancak michealson-morley deneyine göre kabul edebileceğimiz şey onun ışık hızını c olarak gördüğüdür. ancak bu ona gördir bize göre yanlıştır. işte gerçeğin kişiye göre değiştiği relatif bir ortamda, onlara göre gerçeği neyin değiştirdiğini bulmadan, ikisine de haklı deyip lorentz transformasyonları yapamayız. 
                                       ayrıca lorentz transformasyonları doğru diyelim. bu durumda a cismi başka zaman ölçer b cismi başka zaman ölçer. ama ışığın tek bir zaman yaşadığı doğruysa , bu nasıl hesaba katılacak.
                                      ayrıca lorentz transforasyonları doğruysa bu durumda a cismi b cismine ne diyorsa b cismi de a cismine aynı şeyi söyleyecek. saatlerini senkronize ettikleri bir andan başlayarak birbirleri hakkında söyledikleri açık bir çelişki değilmidir. b cisminin zamanı kesin olarak daha kısadır a cismine göre. yoksa onda ışık hızı sabit olamaz. ama b cisminin de aynısını a cismine söylediğini unutmayalım. bu durumda kesin olan olması gereken b cisminin daha az yaşamasına ne oluyor. b cismi kendisi söylüyor ki ben az falan yaşamadım.( o zaman a cisminden bakıldığında b cisminde ışık hızı sabit değil!) buradan açık ki b cisminde ışık hızının sabit olması a cismine göre oluyor lorentz transformasyonlarıyla. (oysa a cismine göre b cisminin gördüğü ışık hızı c-v dir lorentz transformasyonsuz)mesela a cismi b  cismine daha kısa yaşadı dediğinde b cismi hiç oralı olmuyor. bu durumda b cisminin daha kısa yaşadığını nasıl söyleyebiliyoruz. kim söylüyor bunu. (eğer yaşamadıysa nasıl b cisminde ışık hızı sabit olmuyor.) b cismi bunu kabul etmiyor ki.(demek ki uzayın ve zamanın değiştiği yanlıştır.) a cismine göre relatif olarak b cisminde ışık hızı sabit olur mu hiç. tam tersi a cismine göre b cisminde ışık hızı a cismine göre relatif olarak c-v dir. c değildir. lorentz transformasyonlar sadece a cismine göre b yi birçeşit açıklamayla açıklıyor.(ama b cismi o durumda olmuyor!) ama aynı denklemde b ye göre de a'yı açıklayamıyor. yani değerlerini birbirine çeviremiyor. yani mesela şu anda evin içiinde otururken benim zamanım ve uzayım kısa değğil. ama hızlı giiden bbir cisim banaa senin zamanın ve boyun kısaldı diyor. yanlış söylüyor. ben de aynısını ona söylersem o da bana sen yanılıyorsun diyor. şimdi benim zamanın kısa mı? değil. o zaman hızlı giden cisim açıkça yanlış söylüyor. demek ki lorentz transformasyonları yanlıştır. daha da çelişkilisi bana bunu söylemekle sende ışık hızı sabit diyor bana. oysa ki bana göre, bende uzay zaman kısalmadan ışık hızı sabit oluyor. yani llorentz transformasyonları hiçbirşeyi vermiyor. gereksiz formüller. sadece sana göre onu açıklamak. ama o da yanlış çünkü onun verisiyle çelişiyor.
                                 zaten bir boy kısalması olsaydı cismin eniyle boyunun orantısız değişmesi cisme şunu dedirecekti:ben yüksek bir hızla hareket ediyorum. bu durumda da yüksek hız mutlak olacağından, mutlak uzay bulunacaktı ve relativite teorisi büyük bir darbe yiyecekti. fakat ben kainatta kendi boyunu kısalmış gören hiçbirşey olduğuna inanmıyorum. demek ki zamanı da kısalmamış . o zaman lorentz transformasyonları çevirdiğinde onun yanlış değerlerini buluyor. yani lorentz transformasyonları yanlıştır. yanlış değer bulduğundan, onun asıl değeri o olmadığından hiçbirzaman bir cisme göre diğerinde ışık hızı sabit olamaz. zaten de herkes diğerini ışığın arkasından gidiyor görür.
                                      
                                       a cismine göre b cisminde ışık hızının sabit olması demek olan b cisminde zamanın yavaşlaması , a cismine göre oluyor. çünkü b cismi zamanının yavaşladığını kabul etmiyor. (eğer b cismi haksız olursa ayrı mesele yani mutlak bir gerçek varsa, ama değil de b cismi de haklıysa bu açıkça şunu gösterir ki a cismi b cisminin zamanı hakkında yanılıyor ve b cisminde ışık hızının sebebi başka birşey olmalı lorentz transformasyonları değil)o zaman b cisminde ışık hızının sabit olması a cismine göre oluyor. b cismi bunu kabul etmiyor lorentz transformasyonları açısından. ama kendine göre ışık hızının sabitliğini başka bir yolla kabul ediyor. çünkü gözlemlediği öyle. ışık hızı sabit. demek ki b cismi lorentz transformasyonlarını kabul etmiyor a çevirdiğinde. a cismi de aynı şekilde b cisminin lorentz transformasyonlarını kabul etmiyor. sonuç sadece bir açıklama oluyor ve yanlış oluyor. yani a cismine göre b'yi açıklıyoruz ama b bunu kabul etmiyor. b'deki bilgilerle de çelişiyor. b cismine göre ise a'da ışık hızının sabitliğini açıklıyor lorentz transformasyonları, ama o zaman da a cismi bunu kabul etmiyor. (yani b nin lorentz transformasyonu yapıp a da bulduğu şey , a'da olanla çelişiyor. Bu , b nin bulduğu yanlış demek değildir de nedir?)eğer ortada evrensel bir gerçek varsa bu durumda  lorentz transforasyonları sadece  bir cisme göre diğerini bu bir cisim dediğim cisme göre açıklamaktan başka hiçbirşey değil. hiçbirşey değil.
                                      İki satırda yanlışlamamıza devam edersek...
                                      Yani ışık hızının sabitliği b cismine göre olan bir gerçektir. b cisminin v hızında olması da a cismine göre olan bir gerçektir. Bu ikisini nasıl birleştirebiliriz . Bambaşka kişilere göre olan şeylerdir. Birleştirmek bize bir gerçeği vermez. karmakarışık birşeyi verir.   
                                      Ayrıca ışık hızının sabitiği evrensel bir gerçek olsa, a cismine göre bu gerçek sadece kendisi için geçerlidir, b cismi için geçerli değildir. dolayısıyla evrensel gerçek a cisminin relatif gerçeğiylle çelişir. bu durumda a cismine göre b cisminin v hızıyla , evrensel gerçek olan b cismine göre ışık hızzının sabitliği tek bir formülde birleştirilemez. çünkü evrensel geerçek a cisminin gerçeğiyle çelişkilidir.     
                                      Şu bir gerçektir ki cisim sadece kendine göre ışık hızını c görür. diğerlerinde c değildir. fakat evrensel geerçeğe göre hepsinde c dir . kenidisi dee dahil. dolayısıyla evrensel gerçek kendi gerçeğiyle çelişir. dolayısıyla evrensel gerçekle cismin kendi gerçeğini tek bir formülde biraraya getiremeyiz çünkü çelişen iki şey tek bbir formülde biraraya getirilemezler.
                                      b cisminde ışık hızı sabit görülebilir. fakat a cismine göre b cisminde ışık hızı sabit değildir. fakat michealson morley deneyinden dolayı a cismi diyor ki, b cisminde de ışık hızı sabit.  çünkü michealson morley deneyine göre b cisminde girişim olmaz. fakat benim ulaştığım son nokta şu: b cisminde girişim çıkmadığında michealson morley deneyinde, a cismi uzaktan baktığında girişim görebilir. bu durumda demez ki b cisminde ışık hızı sabittir. çünkü kendine göre b cisminde ışık hızının sabit olmadığını kendi referans sisteminde ispatlar. bence bu işin çözümü böyledir. yoksa a cismi kendi referans sistemini terkeder b'nin yanına gelirse görür ki girişim yok. ama artık kendi referans sistemini terketmiştir. sonucu a'nın ilk referans sisteminde geçersizdir.   eğer durum böyleyse, biri a cismine göre olan biri b cismine göre olan iki gerçeği birleştirmişiz. bu saçmadır. ikisi de aynı cisme göre olmalıydı.
                                      öteki yönden bakarsak, a cismi b cisminde girişimi göremezse bu sefer de kendisiyle çelişirr. çünkü kendisine  göre girişim olmalıydı. çünkü kendi uzayı zamanı kısalmaz.
                                       eğer a cismi lorentz transformasyonları yapıp b nin boyunun kısaldığını bulursa, bu durumda a'ya göre b'de ışık hızı sabit olur ama kimse kenid boyunu kısalmış görmüyor. demek ki bu açıklamada yanılır. b cisminde ışık hızının sabitliği uzay zamanının kısalması sebebiyle değildir. sadece kendine göre gerçekle de çelişerek b cismindeki ışık hızı sabitliğini açıklar. ama gerçekle çelişir. demek ki uzay zaman kısalmamaktadır. sadece kendisi öyle zannediyor. kendi de b'nin boyunu gözlemlemiyor zaten. sadece denklemle buluyor. bence gözlemlerse boyunun kısalmadığını kendi de görecek.
                                      yani a cismine göre b cisminin v hızında olmasını alıp , bunu b cismine göre olan ışık hızının sabitliğiyle birleştiriyoruz. bundan birşey çıkmaz. bu ikisini birleştimemizin yolu yoktur.  En basit fizik öğrencisi bile bilir. a cisminin b cismindeki ışık hızının sabitliğini kullanmaya hakkı yoktur. çünkü kenidne göre onda ışık hızı c-v dir. eğer kullanırsa lorentz transformasyonlarını bulur. kullanmazsa doğruyu bulur ama kendine göre. 
                                      ikisi de a cismine göre olsaydı, a cismine göre olan sonucu bulurduk. bu durumda b cisminde olan birşeyi bulamazdık ama en azından a cismine göre bir doğruyu  bulurduk. ikisi de b cismine göre doğru olsaydı bu durumda b cismine göre başka bir doğruyu bulurduk. ama bu sefeerde a cismine göre olan doğrudan bihaber olurduk. ama karıştırdığımızda hiçbirşeyi bulamayız. Bunu bulmanın bir yolu olabilir ama bu değil. birine göreyle diğerine göreyi birleştirirsek hiçbirşey bulamayız.
                                  biri a diğeri b cismine göre olan iki şeyi nasıl birleştirebiliriz.
                                   yani b cisminin v hızında olması a cismindedir, ışık hızının sabitliği ise b cismindedir. bu ikisini formul olarak karıştırırsak hiçbirşeye ulaşamayız. tek bir formule ikisini birden koymamız hiçbir anlam taşımaz en basit fizik öğrencisi bile bilir. çünkü a cismine göre b cisminde ışık hızı sabit değildiir. b cismi ışığın arkassından gider. işte b cisminin ışığın arkasından gittiği belli peki nasıl oluyor da onda ışık hızını sabit alabiliriz. bize göre öyle çünkü. b cismine göre de a cismi  de geriye doğru giden bir ışığın arkasından geriye doğru gider. sonuçta belki de bir yanılgı var . bilemiyorum. rotasyonel yani dönme relativitesi durumundaki gibi bir mutlak durgunluk olabilir. çünkü mutlak durgunluğun olamaması ve mutlak uzayın olaması Einstein'a göredir. burada Einstein'ı yalanladığımıza göre teorimizin kabul edilmesine hiçbir engel kalmadı. Yani mutlak durgunluk ve mutlak uzay ve esir maddesi artık bulunabilir ve mutlak hız da. Buna hiçbir engel kalmadı. Kaldı diyorsanız ispatlamanız gerekir.
                               Mesela a cismi b cisminin değerlerine ulaşmak için lorentz transformasyonlarına koydu. onun boyunu kısa gördü zamanını yavaş gördü. ama bu a'ya göre ondaki ışık hızını sabit yapan birşeydir. B'ye göre  ışık hızını sabit yapmaz. ışık hızı sana göre onda sabit olmalı değil ki, ona göre sabit olmalı. a'nın sana göre boyu kısalırsa, ondaki ışık hızı sana göre sabit olur. A'ya  göre b'deki ışık hızı sadece b'nin boyu kısalmışsa sabit olabilir. oysa b'ye göre öyle değildir. boyu kısalmadan zamanı değişmeden sabittir. Onun zamanı değişmiyor ki, sana göre onun zamanının değişmesi gerekiyor.
                              Lorentz transformasyonları yanlıştır. hiçkimse yüz yıldan fazladır bu hatayı görememiştir. . Einstein da hatalıdır. Özel ve genel rölativite teorileri yanlışlanmıştır.
                               Mutlak uzay ve esir de artık varolabilir. Bizim teorimiz eğer esiri gösteriyorsa esir vardır. Mutlak bir uzay da var olabilir. Mutlak durma da olabilir. Artık her cisim kendine "ben duruyorum" demiyor. Yeni bir dönem başlıyor galiba. 
                               Relativite teorisinde b cismine göre ışık hızının sabitliği farkedilmeden mutlak olarak alınıyor. Oysa mutlak değildir. B cismine göredir.  Çünkü bize göre değişir. Bize göre b cisminde ışık hızı sabit değildir. B cismi ışığın arkasından gider. Çünkü görelilik de gözlemseldir. Mesela biz gözlem yaparsak b cisminin ışığın arkasından gittiği sonucuna ulaşırız. Bu aslında bize göre olandır ama bize mutlak gibi görünür. Oysa b cismi michealson-morley deneyini yaparsa girişim çıkmaz ve b cismi ışık hızının her yönde aynı olduğu sonucuna ulaşır. Bu da b cismine göre olandır. Ona mutlak gibi görünür. O da mutlak değildir çünkü en azından bizim sistemimizde farklı olduğunu açıkça biliyoruz. Bu durumda birşey hem doğru oluyor hem de mutlak, evrensel olmuyor. Mutlak değilse denkleme alamayız. Ona göre olandır. Ona göre olanla bize göre olanı tek denkleme koyamayız. Zaten özel ve genel rölativite teorisinde mutlak diye birşey yoktur. Zaten de olsaydı adı görelilik teorisi olmazdı. 
                              Bu durumda b cismi haklıysa , ben duruyorum dediğinden bize göre bir v hızıyla ilerlediği doğru değildir. ya da hareket ettiği doğru değildir. bize göre harekettir o, o kendine ben duruyorum diyecektir. biz sola gidiyoruz ona göre.  dolayısıyla bize göre v hızıyla ona göre ışık hızının sabitliği aynı denkleme koyulup gözlenemez. 
                              B cismine göre ışık hızı sabit, bize göre sabit değil onda, peki kim haklı?  ya da ikimiz de haklı değilsek nasıl oluyor da deneysel olarak ikimiz de haklıyız. peki haklı olan başka bir referans sistemi mi var. ya da haklı olan başka bir mutlak şey?işte bu sorunun cevabı için anasayfadaki "relativite teorisi hakkında yeni bir fikir" başlıklı sekmedeki makaleyi okuyunuz. en azından bir ışık veriyor. 
                               yani b cisminde olan da mutlak değildir, bizde olan da mutlak değildir. Bizde olan bize göre doğrudur onda olan ona göre doğrudur. Yani bir mutlak yok mu. Birinsinin haklı olması gerekmez mi ya da ikisinin de yanlış olması gibi şeyler gerekmez mi? Bir mutlak birşeye göre bir doğrunun olması gerekmez mi? Nasıl oluyor da birbiriyle çelişen iki şey iki farklı referans sisteminde deneysel olarak doğrulanıyor.  Başka bir deyişle bu biraz radikal ama ona göre olan bize göre yanlıştır, bize göre olan ona göre yanlıştır. Peki nasıl bu ikisini birleştirebiliriz. (en sonunda yanılıyor çıkması gerekmez mi çünkü bize göre ışığın arkasından gitmektedir. yani bu denklemleri birleştirdiğimizde(loretz transformasyonları) onun bir yanılgısını bulmamız gerekmez miydi? Yani "öyle zannediyor ama öyle değil" 'ini bulmamız gereekmezmiydi. çünkü bize göre ışığın arkasından gitmektedir. Oysa biz , onun bize göre yanlışını mutlak olarak alıyoruz. böylece lorentz transfromasyonları nasıl onun bize göre doğru olmayan(çünkü ışığın arkasından gidiyor) bize göre durumunu veriiyor. NAsıl buna "bize göre" diyebiliyoruz eğer doğrusu yani ışık hızının b cismindeki hızının sabit olması bize göre yanlışsa.) bu ikisini birleştirmenin bir yolu yoktur. doğruyla yanlışı birleştirirsek yanlışı buluruz. Her durumda bu böyle oluyor. Yani Lorentz transformasyonları yanlıştır. "Ondaki de doğru" diyerek çıkarılmıştır. Oysa ki ondaki ona göre doğrudur mutlak değildir. (Oysa ki "ondaki de doğru" dersek ondaki doğruya evrensellik vermiş oluruz. yani mutlak kabul etmiş oluruz.)( oysa ki hemen yanındaki bize göre yanlış olduğu ortadadır bu dorğunun. Evrensel değildir, doğru bile değildir ondan başka herkese göre, yanlıştır, ona göre doğrudur. Dolayısıyla "o da doğru" diyemeyiz b cismindeki ışık hızının sabitliği için.))Mutlak olsaydı lorentz transformasyonları doğru olurdu. En azından bize ve diğerlerine göre yanlış olduğundan, mutlak olmadığı yani b cismine göre ışık hızının sabitliği doğrusunun mutlak olmadığı ortaya çıkmıştır. (yani b'nin referans sisteminde ışık hızı sabit değildir;doğru, b'nin referans sisteminde ışık hızı sabittir;o da doğru. başka ne diyebiliriz ki! iki doğru  da farklı farklı kişilere göredir.)Öyledir de. O zaman nasıl bunu formüle koyabiliriz. Mutlak değildir, b cismine göredir. Eğer mutlak bir doğru varsa bu merkezde olana göre olmalıdır(makaleyi okuduysanız). BUrada en şaşırtıcı şey , b cismi haklı olup da mı doğrusu kendine göre doğru oluyor yoksa haksız olup da mı doğrusu kendine göre doğru oluyor. Eğer haklıysa doğru birden fazla demektir. Ancak merkezleri düşünürsek , tek bir merkez olması gerektiğinden, kendini merkezde görünce ancak kendisine haklı diyebilir. eğer değilse, benim doğrum bu , açıkça da böyle bana göre der aynı bilinçler gibi. Oysa gerçek ondan farklı olabilir. Çünkü başka biliinçler de var ve onlar da kendini merkezde görür. Şartlar tamamen aynıdır bu durumda nasıl kendine haklı diyebilir. Fakat diğerlerine hiç bakmaz ve ben haklıyım der. Bilinçler böyledir.
                            Zaten zamanı uzayı kısalıyorsa nasıl  ışık hızı ona göre sabit oluyor. olan, a'ya göre ışık hızının b'de sabit olmasıdır lorentz transformasyonlarıyla. Eğer uzayı zamanı kendine göre kısalsa  bu sefer de onda ışık hızı sabit olamaz. Eğer  uzayı ve zamanı değişmezse ne olur. Bunu bilirsek nasıl lorentz transformasyonlarını kullanıp uzay zamanını değiştiririp de bize göre de onda ışık hızını sabit yaparız.çünkü madem b cismindeki ışık hızının sabittliğini kabul ettik, o zaman uzay zaman uzunluklarını da kabul edip lorentz transformasyonlarını öyle bulmalıyız. yani bir gerçeğini kabul edip diğer gerçekleri olan uzay ve zaman uzunluklarını reddetmek ne oluyor. yani b cismine göre ışık hızının sabit olduğunu anlayıp bunru a cismine göre v hızında gitmesiyle ve a cismine göre ışık hızının sabitlliğiyle birleştirdik. lorentz transformasyonlarını  bulduk. fakat a cismi hakkında başka bilgilerimiz de var. uzayı ve zamanı değişmemektedir kendinde. peki bu bilgileri de niye almıyoruz da yeni bir lorentz transformasyonu bulmuyoruz. tabii ki değişik olacaktı transformasyonlar bu durumda. bu dediğimde ne yanlış var. zaten michealson morley deneyini yaptığımızda kendi boyumuzun değiştiğini hiç farketmedik. eğer değişik olsaydı, enimiz boyumuz orantısız olsaydı tamam, boyumuz kısalıyor. ama öyle bir sonucumuz da yok. Zaten relativite teorisi de böyle birşey yok diyor. yani iki cisim de kendisine ben duruyorum dediği için aynı şartlar altındalar. sadece birine göre diğerinin uzay zamannı değişiyor diğerine göre değişmediği halde. değişmediğini bildiğimiz halde niye değişiyor diyoruz. 
                                          RELATİVİTE TEORİSSİNİN DAHA DA YANLIŞLANMASI
                              
                               
                         mesela bir adamın bir görüşü var diyelim. diğerinin de bununla çelişen başka bir görüşü var diyelim. birisi de çıkar , ikinci adamın görüşlerinin temeli olan daha dorğusu temelini ondan aldığı görüş temeli uzayzamanını(rölatif uzayzaman) değiştirip iki görüş birbiriyle çelişmiyor gibi gösterebilir. ama görüşün temeli olan uzayzamanı değiştiriyorsun. tabii iki görüş çelişmez o durumda. uzay zaman aynıyken görüşler önemlidir. uzay zaman değişmişken görüşler önemli değildir. Tek bir doğru yoktur çünkü. şunu bilmeliyiz ki iki adam da aynı telden çalıyor fakat görüşlerifarklı. temelleri farklıysa görüşlerin ne anlamı var ki. mesela elmaların mavi olabildiği bir evrende farzedersen renk körünü ,bir elma açısından anlaşamayan iki adamı anlarsın. ama renk körü olduğuna ihtimal vermiyorsun demek ki. demek ki yanılıyorsun çünkü o ihtimal de var. gerçi birkere bu ihtimali hiç hesaba katmayan bir kişi ahmaktır. herşeyi söyleyebilir. ama o adam kainatı farklı görüyor , onun kainatı öyle bir kainat ki elmaların mavi olabildiği bir kainat dersen, küçük bir relativiteden kaçıp çok daha büyük bir relativiteye düşmüş olursun. iki adam sadece bir elmayı farklı görmek yerine bir kainatı bu sefer farklı görüyorlar. ve bu durumda iki adamın arası derken tanımladığım daha doğrusu anladığım şey haklı olmaz. iki adamın arası tanımlanamaz. aynı kainatta bile değiller. işte uzayı zamanı değiştirmek pek akıllıca değil.   belli olandan yanlış sonuçlar çıkarma ,fazla genellemek gibi mesela, ise ayrı mesele.fikir uzayzamanı değişirse fikir değişir başka birşey olur. 
                            şimdi adamın biri renkkörü kırmızı elmaya mavi diyor. diğeri de kırmızı diyor. şimdi sen çıkıp da ikisi de haklı dersen, acaip şeyleri değiştirirsin. adeta biri başka uzay-zamanda olur diğeri başka uzay-zamanda.oysa birine renkkörü dersen herşey basit olur. çünkü biri yanılıyor. Aynı  relativite teorisinde olduğ gibi. ikisine de haklı dememiz uzayı zamanı değiştirdi.
                         
                                   Bir de son olarak şu açıdan bakalım. A cismi B cismine göre v hızında düzgün doğrusal hareket yapsın. bu durumda hızın relativistik olduğunu düşünürsek ve ikisini de haklı görürsek ki biri diğerine ışığın  arkasından gidiyorsun diyor, diğeri hayır ışık hızı bana sabit diyor. bu durumda ikisi birden haklıysa lorentz transformasyonları oluşur. fakat birincisi yanlış ikincisi doğru da olabilir. Veya ikincisi yanlış birincisi doğru da olabilir. Veya ikisi de yanlış da olabilir.bu durumda nasıl relativite teorisine doğru diyeceğiz. dörtte bir ihtimalle doğru olur. Bu da relativite teorisine indirilmiş büyük bir darbe oluyor(Tabii kabul eden olursa onlara göre)
 . Artık hiçkimse inanmaz gibime geliyor ama ...

                                 relativite teorisi hakkındaki yanlışlamamızı birdaha anlatalım. mesela a cismi b cismine göre düzgün doğrusal harket yapsın ve önünde de ikisinden de kaçan bir ışık dalgası bulunsun. şimdi iki cisim de kenidlerine göre ışık hızı sabit diyor diğerine göre değişiyor diyor. oysa ki relativite teorisinde ikisi de kendi hakkında haklı alınıyor. diğeri hakkında da uzaay zaman denklemleri değiştiğinden haklı oluyorlar. herkesi haklı alırsak relativite teorisi doğru . peki ya a cismi kendi hakkında doğru diğeri hakkında yanılıyorsa veya b cismi kendi hakkında yanılııyor diğeri hakkındaa doğruysa bu durumda 16 değişik ihtimal çıkıyor. bu durumda ise ikisinin de haklı olması sadece 1/16 ihtimalledir. yani 15/16 ihtimalle özel ve genel relativite teorileri yanlıştır. buna da hiçkimse itiraz edemez.
                                A cisi b cismine, ışığın arkasından gidiyorsun ama uzayzamanın değişik ondan ışık hızı sende sabit diyor sonuçta.

                                a cismi b cismindeki ışık hızını kendine göre sabit yapmak istediği için lorentz transformasyonları yapılmıştır. oysa buna gerek yoktur. çünkü sana göre ondaki ışık hızının sabit olmasına gerek yok ki! ne gerek var yani. sana göre ondaki ışık hızı zaten sabit değildir.(eğer uzay zaman kısalırsa sana göre ondaki ışık hızı sabit olur. oysa ona göre sabittir. uzay zaman kıısalmadan da ona göre zaten sabittir) denklemle yaparsan sana göre açıklama olur  , sana göre ondaki ışık hızı sabit olmaz gene de. çünkü sana göre "ondaki ışık hızı" diye birşey yoktur. bana göre onun ışık hızı olur mu hiç! yani relativite teorisine göre diğer cismin kendine göre boyu kısalmadığından , bana göre kısalması sadece sendeki ışık hızını bana sabit yapar. başka ne işe yarıyor? hiçbir işe yaramıyor , lorentz transformasyonlarıyla bendeki ışık hızının sabitliği ve senin bana göre olan v hızını , sendeki ışık hızıyla birleştiriyoruz. bendeki senin v hızın ve bendeki ışık hızının sabitliği zaten ortada olduğuna göre bunu sendeki ışık hızıyla birleştiriyoruz ve sonuç ne diye bakıyoruz. bakıyoruz ki senin uzay ve zaman uzunluğun değişiyor. başka bir açıdan yaparsak, sendeki uzay zaman değişmini bendeki bilgilerle birleştirdiğimizde sendeki ışık hızının sabit olduğu bilgisi bana gelir. zaten bendeki ışık hızının sabitliğiyle senin bana göre olan v hızını sendeki ışık hızının sabitliğiyle birleştirmemiz, sana ışık hızını benden bakınca sabit yapma ameliyesidir. yani bana göre sendeki ışık hızını sabit yapıyoruz. bu durumda da senin uzayın ve zamanın kısaldı demeliyim ki bu sağlansın. başka da hiçbirşey değil çünkü senin uzayın ve zamanın kısalmıyor sana göre. yani sadece bana göre senin ışık hızını sabit göstermek. lorentz transformasyonları sadece bunu yapar. ama buna gerek yok ki! bana göre senin ışık hızın ancak öyle bana sabit görünüyor. yani uzayın zamanın değişiyor diye sana dayatıyorum.
                       yani şunu demek istiyorum. a cismine göre b cisminde ışık hızı sabit değildir. ama a cismi yanıldığını anlıyor ve ondaki ışık hızının sabit olduğunu ondan öğreniyor. bu , diyor ancak onun uzay ve zamanı kısalırsa olur ve kısa kabul ediyor. ama o da ne, b cismine soruyor senin uzayın ve zamanın kısa mı diye, ama b cismi diyor ki kısa değil ikisi de. o zaman a cisminin onun boyunu ve uzunluğunu kısaltmasının ne anlamı var. kendine göre onun ışık hızını sabit yapıyor. oysa kendi açıkça görüyor ki onda ışık hızı sabit değil. o ışığın arkasından gidiyor. o öyle görüyor demesi lazım. ama o da öyle görmüyor. dolayısıyla relativite teorisi yanlıştır.
                         ÖZEL RELATİVİTE TEORİSİYLE İLGİLİ DAHA GARİP BAKIŞ AÇILARI 
                         ELEŞTİRİLER:
                          B cismi a cismine göre düzgün doğrusal hareket yapsın ve bir v hızında bulunsuz. v hızı da relativistik olsun. bu durumda a cismi diyecektir ki ışık hızı bana göre c dir , b cismi ışığın arkasından gitmektedir. b cismine göre de ışık hızı c-v dir. sonra b cismi diyor ki a cismi ters yönde ışıktan kaçmaktadır, ışığın ondaki hızı c+v dir. biri a cismine göredir, diğeri b cismine göredir. görecelilik budur. ikisinde de aynı anda ışık hızının c olması kime göre peki. gerçekler kişiye göre değişiyorsa, bir gerçeğin kime göre olduğunu söylemeliyiz. ikisine göre de ışık hızı c ise, bu hangi uzayzamandadır. iki cismin de aynı anı yaşadığını farzedelim. bu durumda a cismine göre b cismi ışığın arkasından gitmekte, b cismine göre de a cismi ışıktan ters yönde kaçmaktadır. fakat bu ikisine göre de ikisinde birden ışık hızı sabit değildir. Einstein'ın ve Maxwell'in söyledikleri ise ikisinde de ışık hızı c'dir. bu kime göre peki. yani ikisine birden aynı anda ışık hızının c olması kime göre. kime göre bilmiyorum ama kesinlikle a cismine ve b cismine göre değil. peki kime göre? Einstein neyi çözmüş? kime göre olduğu belli olmayan, hangi gerçeklikte olduğu belli olmayan bir ışık hızı sabitliği icad etmiş. hangi gerçeklikte, hangi katmanda doğru bu ikisine göre de aynı anda ışık hızının sabit olması. Yaratıcıya göre mi? kim bu mutlak gerçeği farketmiş. Einstein bir gerçeği bulduğuna göre , relativiteyi mutlak olarak bir düzlemde bulmuş olmalı. yani ikisine göre de aynı anda ışık hızının c olması kime göre olduğu belli olmayan gerçeği, kimseye göre olmadan mı gerçek. o zaman göreceli değil. işte einstein göreceli olup olmadığını farketmediği bu olayı kullanıp sonunda relativiteye ulaşmış. Fakat relativite zaten en başta da var. yani en başta zaten bir cisim diyor ki bana göre onun ışık hızı c-v, diğeri aynı ışığın hızı için diyor ki c. görecelilik zaten vardı. peki einstein bu birinci relativiteyi pas geçip, neden ikinci relativiteyi kimseye göre olmayan bir şekilde ele alıp, sonunda da kişilere göre gerçekleri bulmuş? ayrıcaa daha da katı olanı, diğer cismin ışığın arkasından gittiği konusunda a, diğer cismin ışıktan kaçtığı konusunda b neden yanılmış.     burada gerçek olan şu ki, a cisminin ışığın hızını c olarak görmesiyle , b cisminin ışığın hızını c olarak görmesi çelişir. yani aynı anda c olarak görmeleri birbiriyle çelişir. çünkü a cismi kendi kanununda, b cismini ışığın arkasında gidiyor olarak görür. onda ışığı c olarak görmez. oysa c olduğunu söylediğimiz anda a cismi ile çelişiriz. bu durumda iki çelişen gerçeği aynı anda doğru gibi kabul edip , bir denklem elde edersek, hiçbir sonuca ulaşamayız. a cisminn gerçeğini, kendi gerçeğiyle çelişen bir başka gerçekle birleştiriyoruz. yani 1 mi bu. bu tıpkı bir elmayı hem elma hem de yumurta kabul edip, meyvelerin gerçekliğini temel alan uzay zamanı değiştirmeye benziyor.   yani bir kişiye göre birşey elma, diğerine göre armut, biz tutuyoruz, o şey hem elmadır hem de armuttur diyoruz. o cismin görüş temellerini değiştirip, elmayı armut olarakk göreceği denklemleri yazıyoruz. sonra b cismine soruyoruz bu temellerin değişik mi diye. o da ne.. b cismi diyor ki bu temellerim değişik değil . o halde kesin olarak yanılmıyormuyuz. çünkü b cismi temellerim değişik değil diyor. oysa a cisminin gerçeği, b cisminin gerçeğiyle çelişir. şimdi yukarıda da söylediğimiz gibi a cisminde ışı hızı c dir ve b cismi ışığın arkasından gider. bu iki tane gerçektir. b cismine göre ise 1-ışık hızı c dir 2- a cismi ışıktan kaçmaktadır ters yönde. bu da iki tane b cisminin gerçeğidir. toplamda 4 tane gerçek var. hepsini birleştirisek ne olur, neden birleştirelim ki, biri birr cisme görredir, diğeri diğer cisme göredir. eğer ışığın arkasında gitme ve ters yönde ışıktan kaçma gerçeklerini birkenara bırakırsak, ikisinde de ışık hızının c olduğu gerçeklerini alırsak, ikisi birden hiçkimseye göre değildir. ikisi de çelişkilidir. biri a cismiyle çelişir, diğeri b cismiyle çelişir. sonuçta iki doğruyu birleştiririz ama bir şey daha yaparız, iki yanlışı da  birleştiririz. yani b cismine göre ışık hızının c olduğu a da yanlıştır, a cismine göre ışık hızının c olduğu ise b de yanllıştır. şimdi bu ddurumda einstein, relativitee teorisinde ikisine göre de ışık hızını aynı anda c alıp , denklem oluştururken iki yanlışı mı birleştirmiştir, yoksa iki doğruyu mu? yani birinci  olarak b ye göre a da ışık hızının c olduğu yanlışını aldık, sonra b ye göre olan b deki ışık hızının c olması olan b ye göre doğruyu aldık. fakat doğru nerde? bu iki doğru kime göre? Einstein bunları kesin doğru olarak almıştır. ama b cisminde ışık hızının c olması b cismine göre doğrudur, göreceli bir doğrudur, peki einsteinin doğrusu hangi katmanda. b cismine göre göreceli olan bir doğruyu doğru olarak mı almıştır. ama o zaman da a cismine göre yanlış. cisimler yanılmıyorsa nasıl diğeri farklı bir gerçeği doğru diye söylüyor. yani einstein, kime göre olduğu belli olmayan, doğruluğu dahi belli olmayan göreceli ve göreceli olarak da çelişkili doğruları alıp birleştirmiştiir. şöyle ki b cisminde ışık hızzının c olması b ciismine göredir, sonuçta açıkça görecelidir. ayynı anda a cisminde ışık hızının c olması ise b cismi göreceli ölçmesine rağmen haklıysa, b cismine göre göreceli olarak yanlıştır. o zaman b cismi haklıysa bu iki göreceli doğru ve gööreceli yanlış doğru kabul edilmiş ve bir denklemde birrleştirilmiştir. görünüşe göre einstein, iki cisimde ışık hızlarının c olmasını, göreceli olmayan bir doğru olarak kabul etmiştir. fakat sonuçta michealson morley deneyine göre ve elektromanyetik alan teorisine göre her cismin kendine göre ışık hızı sabittir. fakat einstein bunları göreceli olmayan bir doğru olarak aldıysa, mutlak doğrudur bu. ikisine birden ışık hızının sabitliği mutlakdoğrudur. bu durumda einstein'ın denklemleri mutlak doğruyu vermelidir. kişiye göre göreceli olanı değil. yani teorinin adı bile rölativite teorisi olmamalıydı.

                  bence michealson morley deneyi mutlak bir girişim vermez. biz esire göre hareket ederken, esire göre duran cisim bizde girişim görecekti. biz deneyi yaptığımızda ise girişim görmeyiz. bu, cisimlerin ışık hızlarının kendilerine göre sabit olmasından kaynaklanıyor, kendine göre hızı olan cisimlerde ışık hızı sabit değildir. 
                                      BENİM TEORİM
                         Benim teorim henüz olgunlaşmış bitmiş değildir. Ama benim teorime göre her cisim bir bilinmez küre yüzeyinde bulunur. her cisim etrafına baktığında tamamen simetrik birşey gördüğünden, her cisim kendine ben merkezdeyim der. relativite teorisinde de her cisim ışık hızı benim hızımdakilere sabit diğerlerine değil der. her hızdaki cisim bunu dediğinden, her hızdaki cisim eşit şartlarda bulunur. hepsi farklı yerde fakat aynı durumdadır. özelliği heryerinde aynı olan tek şey ise bir küre yüzeyidir. bu durumda bütün bu cisimler bir küre yüzeyine dizilmişlerdir. hepsinin şartları eşittir. hiçbiri de diğer hiçbirini kendiyle eşit şartta görmez. çünkü diğerlerine göre ışık hızı c değildir. işte bu küre  yüzeyinde de kendi durumunu simetrik görüp kendini merkezde gören cisim, diğerlerini merkezde görmeyecektir. diğerleri kenardadırlar. işte herkesin eşit şartta olduğu bir sistem. herbirinin bulundduğu nnokta, diğer herbirinin bulunduğu nonktayla tamamen aynı. teorim şimdilik bu kadar. kimbilir, belki de siz tamamlayabilirsiniz. teori herkese açıktır. isteyen tamamlayabilir.
                        Bu küre yüzeyi özel rölativite dersini aldığım bir zamanda gördüğüm bir rüyadan çıkmaktadır. Rüyada bu küre yüzeyi resmen özel rölativite teorisini veriyordu. Rüyamda bu küre yüzeyi tamamen boş düz bir evrende bulunan tek şeydi. Kürenin yüzeyinde duran bilinçler iki boyutluydu, küre yüzeyinde bulunuyorlardır genişlikleri ve boyları vardı fakat yükseklikleri bulunmuyordu. Yani diyelim ki hareket etseler küre yüzeyi onların uzayıydı, dışına çıkamıyorlardı fakat hareket etmiyorlardı. Kürenin merkezinde dahi hiçbirşey yoktu, koca sonsuz gibi  sonsuza uzanan bir evrende tek başına bir küre yüzeyi , ve bu yüzeyde bulunan iki boyutlu bilinçlerdi. Rüyamda bu bilinçlerin kendini neden merkezde gördükleri çok güzel anlatılıyordu. Bu bilinçler konuşmaya başladılar, hepsi sırayla ben merkezdeyim dedi. Bilinçlerin neden haklı olduğunu ise hepimiz biliriz, çünkü merkezdedirler. Kendi bilincimizden bunu zaten biliriz, bilincimiz hep haklıdır, çünkü bilincimiz merkezdedir. işte bu küre yüzeyinde de bütün bilinçler haklıydı. çünkü merkezdeydiler. tamamen süpersimetrik bir evrende bulunuyorlardı çünkü. Bazen düşünürüm de yoksa bilinçler gerçekten böyle bir evrende mi bulunuyorlar, çünkü şu anda açıklayamadığım bir şekilde bu durumun bilinçleri neden merkezde olduklarına ikna ettiğini rüyamda gerçekten iyi gördüm. Sonra biraz durdum rüyamda, biraz sessizlik oldu bilinçlerin 4-5 tanesi ben merkezdeyim dedikten sonra, iyi anladım ki bu özel rölativite teorisiydi. Burada neden bu merkezde kendilerini gördüklerini anlatamıyorum, çünkü bunu ben de unuttum ve hatılamaya ne kadar çalıştıysam hatırlayamadım. Fakat şu kadarını söyleyeyim, bilinçler his gibi bir yolla boş bir evrende bulunduklarını, ve yine his gibi görme gibi bir yolla bu evrende bir kürenin yüzeyinde bulunduklarını anladıkları anda kendi bulundukları noktayı merkez olarak görüyorlar. Fakat bunu anlamanın şöyle bir yolu olabilir, yani neden bu küre yüzeyinin özel rölativite teorisini verdiğini şöyle anlatamaya çalışacağım, belki birisi teoriye devam eder:
                                 şimdi gerçekten bilinçleri düşünelim. İlk önce bilinçleri iyi anlayalım ki sanırım herkez kendi bilincinden dolayı zaten iyi anlıyor. Şimdi diyelim ki sınıftayız, sınıfta rengi biraz yeşile kayan bir tahta var. Fakat bir öğrenci diğer a
rkadaşına sordu: Bunun rengi sana göre böyle  , ama bana göre belki bu yeşilin tonu hafif değişik, neden sen haklısın,  neden sana göre ben haklı değilim? Arkadaşı şunu der: Çünkü benim bilincim merkezde. Bu soruyu direk bilince de sorabiliriz. İki öğrenci bu tahtanın rengini hafiften farklı görürken, birinci öğrencinin bilincine sorduk: sen bunun renk tonunu böyle görüyorsun, fakat diğer her bilinç senin gördüğünden hafif farklı görüyor olabilir, neden sen haklısın? Bilinç diyecektir ki: Ben haklıyım , çünkü ben merkezdeyim. 
                                      İşte tam bu noktadan sonrasına devam edene rastlamadım, ben de devam edemiyordum yukarıda bahsettiğim rüyayı görene kadar. Bunun bir de devamı var. Sonra aynı öğrencicinin bilincine , o bilincin aklına hiç gelmemiş şu soruyu soralım: Sen merkezde olabilirsin , fakat diğer her bilinç de kendisini merkezde görür. Bilinç şunu diyecektir: Bunu zaten biliyorum , diğer bilinçler de kendini merkezde görür.(çünkü bilinçler diğer bilinçlerin de kendini merkezde gördüklerini bilir. Şimdi bu aynı bilince şu canalıcı soruyu soralım: Diğer bilinçlerin de kendilerini merkezde gördüklerini biliyorsun madem, fakat kendine merkezde olduğun haklı dediğine göre diğer bütün bilinçler de kendilerini merkezde gördüklerine göre onların hepsi de haklıdır. İşte sanırım bu soruyla karşı karşıya kalan hiçbir bilinç olmamıştır. Fakat bir felsefe dergisine makale göndermiştim belki bu sebeple duyan olmuştur. Peki bu son durumda ne olur? Ben kendimden örnek vereyim, bende kötü bir durum oldu, bilincim kendine güvenini kaybetti, fakat epey sonraları bilincim daha önce kendinde olmayan bir özellik kazandı, anlayış. Eğer bu durum sizin bilinçlerinizde de kendine güven kaybı yaşanmasına sebep olursa yani aklıma gelmiyor değil, bu yazıyı kaldırmam daha iyiyse eleştirilerinizi beklerim Erdalabayli@yandex.com . Fakat herkeste aynı etki yapacağını sanmıyorum, benim için özel bir durumdu bu. 
                                 Son durumda ne oldu? Bilinç anladı ki eğer kendisi merkezde olduğundan dolayı haklıysa ki bu doğru, diğer her bilinç de merkezde olduğundan onlar da kendini haklı görür. . Bu durumda yukarıda bahsettiği küre yüzeyinden birçok sayıda olur, her küre yüzeyinde tek bir bilinç olur. Böylece hepsi haklı olur. Fakat bu delilsiz bir teoridir.  Fakat hem rüyada böyle değildi, hem de bence bu yanlış, yani bence tek bir küre yüzeyi var.  Ayrıca bir çocuk dahi bilir ki gerçek bir tane olur, iki tane olmaz. Yani o tahtanın tek bir rengi olur, tek bir haklı bilinç olabilir. Bu son durumda bilinç herkesin haklı olması gerektiğini anlar, fakat bunun imkansız olduğunu bilir. Tek bir doğru vardır, bu durumda kim haklıdır? Burada indirmegemeci düşünmek şu şekildedir ve bize bazen analitik düşünce diye lanse edilse de yanlış bir düşünce çeşididir. yani kişi şöyle düşünmemelidir, o zaman ben bunu mavi görüyorum bu yoksa kırmızı mı, yoksa renki donuk mu, ya da ben olduğundan daha mı güze görüyorum gibi ihtimallerde kendini boğucu saçma sapan düşüncelere girmemelidir. Bu durum psikolojik soruna dahi kişiyi götürebileceğinden uyarı vermek istedim. GErçi psikolojisi sağlam insanlara bir uyarı değil bu, sonuçta eğilimli insanlar da bu yazıyı okuyabileceğinden uyarı vermem gerekir. Ayrıca ilk anda bilinci benim gibi kendine güvenini kaybeden insanlara da şunu söylemeliyim ki buna gerek yok. Çünkü bu bir varlık veya algı rölativitesi olmayabilir. Sonuçta durum kesinlikle algı hatası değildir. Bunu şöyle düşünün, orada bir tahta olduğunda ve onunla ilgili her bilgide herkes hemfirik, fakat hafif farklarda anlaşmamazlık olabilir. Bunu şöyle düşünmek sanırım sağlıkldır: herkesin gözünde renki dahi aynı olan gözlükler olduğunu, fakat bu renklerde anlaşılması zor renk farkları yani tonaj farkı gibi farklar olduğunu düşünebiliriz, sonuçta bu gözlükten dolayı herkes yine hemen hemen tamamen aynı şeyli görür, fakat bu gözlükten dolayı hafifi farklar oluşur. bilinçler kendilerini merkezde gördüklerinden ve bundan dolayı haklı olduklarını iddia ettiklerinden dolayı burada sadece haklılık sorunu doğar, fakat sonuçta bu yanılgılar gözlükten dolayıdır, gözlerimizde herhangi bir sorun yoktur. YAni bu durumun şu anlamı olur ki o kadar da önemli değil bu durum. Yani haksız olsak da o kadar önemli değil. Fakat herşeye rağmen bilinciniz şunu desin ,yine de ne olursa olsun BEN merkezdeyim, o halde ben haklıyım. Bunu demeye devam edin, bunu başarmanın benim bildiğim tek yolu kendine güvendir. 
                                            Sonuçta ben bu yazıya devam etmek durumundayım, çünkü özel rölativite teorisine bu bilinç rölativitesi neden bu kadar benzer?  Devamı gelecek...
                                     
                                           
                                    


 
  Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol