KATLI UZAYLAR VE DÜNYALAR
                                        Katlı dünyalar ihtimali çok önce düşünülmüş ve kimseyle paylaşılmamış bir teoridir. Teori yüzük girdap teorisiyle bağlantılı olduğundan buraya alınmıştır. Aslında bu teoriyi ortaya çıkarmak çok kolaydır. Mesela girdap dinamiğinde girdaplar bazen yanyana hemen hemen hareketsiz dururlar. Buna inceleyenler girdapların katı hali demişlerdir. Sonra o girdabın oluştuğu sıvıyı ısıtmışlardır, sonra görmüşlerdir ki yerinde duran girdaplar hareketlenmeye başlamıştır. Hareket aynı bir sıvıdaki molekül hareketi gibidir. Bu ve diğer sebeplerle buna da sıvı denmiştir. Sonra sıvı daha da ısıtılmıştır, bu sefer de gaz haline geçmiştir ve bir anlamda girdap gazı oluşmuştur. İşte bu ve bu gibi sebeplerle bizler de şu anda biliyoruz ki temel parçacıklar da birer girdaptırlar.  Bildiğimiz su bir girdap sıvısıdır, bildiğimiz demir çubuk bir girdap katısıdır, bildiğimiz duman bir girdap gazıdır. Demek ki bugüne kadar bildiğimiiz bütün katı sıvı ve gazlar girdap parçacıkların katı sıvı ve gazıdır. Bu olabilir çünkü girdapların katı sıvı ve gazları olduğu bilinmektedir. Bunu halka girdap teorisi söylemektedir. Fakat bilimadamları da ayrı ve bağımsız bir şekilde yukarıda söylediğimiz gibi girdapların katı sıvı ve gaz oluşturduğunu görmüşlerdir. Bu durumda bildiğimiz bütün katı sıvı ve gazlar girdaplardan oluşur. Fakat bildiğimiz tek bir sıvı daha vardır, uzay dediğimiz sıvı. Uzayı dolduran sıvı. Bu durumda bu uzayın da girdaplardan oluşma ihtimali çok yüksektir. Çünkü uzay bir sıvı olmasına rağmen onun da gaz ve katı halleri vardır. Uzayın dev gezegenler içinde katı halde bulunduğunu öngörmüştük ve böyle olmasıyla beraber dev gezegenlerde disk şeklinde bir manyetik alan olması beklenmişti. Sonunda nasa nın bilgilerine baktığımızda tam böyle disk şeklinde bir manyetik alan olduğunu, bu manyetik alanın jupiterin ekvatorundan başlayıp en dış halkaya kadar devam etmesi gerekiğini öngörmüştük tam da aynen durum böyle çıktı, nasa bunları gözlemlemiş ve doğru. Bu durumda katı sıvı ve gaz halleri girdaplar oluşturduğuna göre demek ki bu uzay sıvısının parçacıkları da bir girdap veya bazı girdapların biraraya gelmesiyle oluşmuş olabilir. Bu bir ihtimaldir ve yabana atılamaz. Peki bu durumda ne olur.
                           Bu durumda uzay sıvısının bir parçacığına bakarsak onun da girdap olduğunu görürüz. Bu durumda başka, parçacıkları çok daha küçük bir sıvı daha bulunur, o da alt uzaydır. Böylelikle uzay daha da dolu olur. Fakat o sıvının parçacıkları da girdap olabilir, bu durumda daha da küçük parçacıklı bir sıvı daha bulunur. Ve bu böyle gider daha küçük girdapları olan sıvılar ve ondan da çok daha küçük parçacıkları girdaplar olan sıvılar. Bu durumda görüldüğü üzere dünya ve uzay katlı olur. Evrenin bir de alt katları bulunur. Bu durumda şu soru sorulabilinir, neden uzay sıvısı sıvı olduğu halde, onun girdapları biraraya gelince kainat dolusunda madde sıvısı oluşmamıştır? Böylece evrenin bir katı daha olurdu. Bu nedense öyle olmamıştır, evrenimiz genel olarak katı ve gazdır, uzayda herhangi bir sıvı varlığına imkansız diyenler vardır. Fakat her durumda evrenin katlı olma ihtimali vardır , mesela dünyanın alt katları bulunur , bu alt katlar dünyanın merkezine inmek anlamında değildir. Ayrıca uzay dediğimiz sıvının kainatın ileri kısımlarında hep devam ettiği bilinmemektedir. Belki de öyle bir ileri nokta var ki oradan sonra artık kişi alt sıvıya geçmek zorunda bulunabilir , veya alt sıvıların hepsi de orada bitmiş olabilir. 
                            Bir girdap asla nokta küçüklüğünde olamaz, mutlaka bir en küçük büyüklüğü hacmi ve uzunluğu bulunmak zorundadır. Bu durumda katlı uzay teorisi doğruysa en küçük girdap yine bir küçüklüğe sahip olabilir. Bu durumda en altta bulunan sıvı girdaplardan oluşamaz. Çünkü kendi alt katı da girdap parçacıklı bir sıvı olsa bu durumda en küçük büyüklüklü girdap oluşamaz. Diyelim ki kainatın en alt katı sürekli bir materyal olsa bu durumda da parçacıklı olmadığı için girdaplar nasıl oluşacak. Çünkü bildiğimiz bütün girdaplarda daha küçük giraplı sıvının dönmesi sözkonusudur. Eğer en temeldeki sıvı parçacıksız ve sürekli olsa bu durumda o sıvıdan girdap yine de oluşsa fakat bu en temeldeki sıvının kendisi girdaplardan oluşamaz. Eğer en temeldeki en küçük girdaplı sıvı olsa ve bu sıvı sürekli bir sıvı olmasa bu durumda onlar neyin girdapları, çünkü daha temel bir sıvı olmadığından bu durumda o sıvı da girdaplardan oluşamaz. Böylelikle katlı dünyalar ve uzaylar teorisi yanlış da olabilir. Eğer kainatın böyle katları olmazsa bu durumda en temel kat uzay katı olacağından bu durumda uzay sıvısının girdaplardan oluşmadığı ortaya çıkar. Tabii bu durumda katlı uzaylar ve dünyalar teorisi çöker. Yani eğer uzay katlı değilse, uzay sıvısının parçacıkları kesinlikle girdaplar değillerdir. Bu kesindir. Bu durumda uzayı dolduran sıvı girdaplardan oluşmayan bildiğimiz tek sıvı olduğundan diğer sıvılardan çok farklı olur. Bildiğimiz en farklı sıvı olduğu gibi, bildiğimizden de farklı bir sıvı olur. Bu durumda bu sıvının birçok hali de bulunabilir madde sıvılarında bulunmayan. Ayrıca bildiğimiz madde sıvılarından farklı birçok özellikleri de vardır diyebiliriz bu durumda. Ya uzay katlıdır , ya da bu sıvı böyledir.
                           Bir ihtimal de katlı uzaylar bulunabilir, fakat en alt katlara inildikçe sıvı değildir bu katlar sıvı belli bir kattan yukarıda oluşur. Böylece girdaplar oluşabilir. Çünü sonu olan heryerin bir başlangıcı vardır mantığına göre bizler birer girdap oluşturmadığımızdan, bu uzay ve dünya katlarının bir en üst katı var anlamına gelir. Bu durumda bir başlangıcı yani uzayın ve dünyanın bir en alt katı da var demektir. 
                              UZAY SIVISININ PARÇACIKLARI
                              Uzay sıvısının parçacıkları birer girdap olabilir veya olmayabilir. Fakat onlar da sıvı olduğundan parçacıkları hareket halinde olmalı ve birbirleriyle çarpışıp geri dönüyor olmaları gerekir. Bu durumda onların da hareket etmeleri için kuvvet gerektiği ortadadır. Çarpışınca geri dönmeleri F=ma ve momentum korunumu gibi kanunların onlara da etkili olması beklenebilir. Birer kütleleri olmayabilir fakat eylemsizlik kütleleri bulunmak zorundadır. Yani eylemsizlik kütleleri vardır fakat çekim kuvveti uygulamıyor olabilirler yani gravitasyonları yoktur. Eğer gravitasyonları bulunsaydı bu durumda güneş bizi çekemezdi çünkü ters taraftan da uzay tarafından çekiliyor olurduk. Ayrıca bir girdapta ne kadar sıvı varsa girdap dışında aynı hacimde de o kadar sıvı olduğundan onun da girdap kadar gravitasyonu bulunmalıydı. Bu durumda hem biz bütün uzayı çekerdik çok büyük bir kuvvetle hem de bütün uzay ve maddeler de bizi çekerdi. bu durumda da güneşin çekimini hissedemezdik. ya da havaya bir taş attığımızda yere düşmezdi çünkü uzay da taşı çekerdi. Bu durumda kütle çekim kanununun ne olduğunu ancak girdap dinamiği konusunu iyi inceleyerek ortaya çıkarabiliriz. 
                          Bir girdapın eylemsizlik kütlesinin , girdapı oluşturan uzay parçacıklarının eylemsizlik kütlelerinin toplamı olduğuna inanmak oldukça zor. Akışkanlar mekaniğini inceleyen bilimadamları girdaplara birer kütle vermektedirler fakat bu kütle o girdabı oluşturan parçacıkların toplamı değildir. Çünkü bu iki girdap çarpışmasıdır, iki bilardo topu çarpışması değildir. Bundan yola çıkarsak bir atomun kütlesi de atomu oluşturan girdapların kütleleri toplamından farklı birşey olabilir. Yani kısaca bir atomdaki toplam elektron girdap, proton girdap ve nötron girdapların kütleleri toplamı atomun kütlesini vermeyebilir. Bunlar hesap yoluyla ortaya çıkabilir henüz bir hesap yapmış değilim fakat benim teorimi akademik hırsızlık yoluyla kendi teorisi olarak lanse edenlerden biri sanırım böyle bir hesap yaptırmış fakat sonucunu bilmiyorum. Sonuçta benim teorim üzerinde çalışabilirler fakat benim ismimi vermeleri lazım. Yani hesap hesaptır fakat ben onları hesaplarına güvenmiyorum çünkü çok bilgi eksikleri var.