Girdap Teorisi
  PARÇACIK FİZİĞİNİN GİRDAP TEORİSİ
 
                                                 Bu sitedeki reklamlar siteyi bana bedava sunan şirkete aittir, ben herhangi bir kar alıyor değilim.
Siteyi son güncelleme: 18.10.2018
                                    Bazı şeylere ihtimal vermek zor olabilir, fakat buna rağmen o şey doğruluğu en kolay anlanan şey olabilir. 

 
                                 MERHABA, SİTEMİZE HOŞGELDİNİZ

                                                 SİTENİN AMACI
                                          Bu sitede kısaca kendi ortaya attığım bazı teorileri insanların yararı için sunacağım. Bunlardan biri parçacık fiziği olan halka girdap teorisi, diğeri de zaman hakkındaki çalışmalarımdır. Dünyada bilinmeyen diğer verdiğim şey ise teorileri ispatlamanın yoludur.  Bunun haricinde kısaca başka konulara da girilmiştir fakat genel olarak bunlar anlatılacak ve ilgili konulara girilecektir. 
                                             HALKA GİRDAP TEORİSİ
                                            Halka Girdap teorisi 3 temel üzerine oturur
                                           1- Kuarkalar hariç temel parçacıklar uzayı dolduran 2. şıkta söylenen sıvının birer yüzük şeklinde girabıdır. Aslen buna halka girdap denir. 
                                           2- Bütün uzay bir sıvıyla doludur
                                           3- Manyetik alan dediğimiz şey bu sıvının akıntısıdır. 
                                            Bu sitede bilimsel bir teoriden bahsedeceğim ve bazı farklı konulara da değineceğim. Ben üniversiteye giderken (ODTÜ) fizik bölümünde parçacık fiziği dersi almıştım. Bu dersten kaldım fakat çalışarak, konuları öğrenmiştim fakat aklımı hep birşey meşgul ediyordu, bugüne kadar bilimadamları parçacıklar parçacık mıdır yoksa dalgamıdır diye düşünürken ve tartışırken ben parçacıkların içini, iç yapılarını düşünmeye başladım. parçacıkların içi o güne kadar düşünülmüş şey değildi. Neydi parçacıklar, küçük bir bilardo topu dahi olsalar bir içleri olması gerekiyordu. İşte halka girdap teorisi bu düşüncelerden ortaya çıktı. Bu teorinin asıl adı konulmamıştır, ben geçici olarak halka girdap teorisi diyorum diyebilirim. (sitede bazen de yüzük girdap teorisi, vorteks theory, ring vorteks theory diye de geçecektir.)Yukarıda belirttiğim düşüncelerimin sonunda temel parçacıkların bir girdap olması gerektiğini düşündüm ve teori böylece kurulmuş oldu. O zaman hemen internete girdim. Türkiye'ye ilk interneti getiren ODTÜ internette oldukça ileriydi, daha önce bunu öne süren veya benzer şeyler söyleyen birileri olmuş mu olmamış mı diye kapsamlı bir araştırma yaptım, ayrıca ODTÜ kütüphanesini baştan başa dolaştım, yoktu, böyle birşey iddia eden bulunmyordu kesinlikle ilkti. Buna en yakın şey atomun girdap moleli diye bir atom modeliydi(vortex model of the atom), onu da ayrıntılı incelediğimde benim teorimle uzaktan yakından ilgilisi olmadığını gördüm. Dolayısıyla teori tamamen orijinaldir, ilk olarak tarafımdan ortaya atılmıştır.
                                       Bu teori aslında çok önemlidir.  Ben bu teoriyi doğru gördüğümden teori üzerinde çalıştım ve çalışmalarımın bir kısmını burada veriyorum. Teori o zaman bildiğim ve sonradan öğrendiğim her fizik kanunu açıkladı. Ben bu teoriyi duyan herkesin benim gibi davranacağını düşünüyordum, gelmiş geçmiş en önemli teori olduğunu söyleyeceklerini zannediyordum. Oysa tepkiler buna yakın bile değildi. Fakat bu durum benim için teorinin önemini azaltıcı nitelikte değil. Eğer gerçeği merak ediyorsanız buyrun okuyun, kararı kendiniz verin.                              
                                                                                                                       Erdalabayli@yandex.com  
                                                                                                                                    Erdal Abaylı



                                                                     HALKA GİRDAP TEORİSİ        
                                           Girdap teorisi açıkça görüldüğü üzere bir Türk teorisidir. Bu teoriye geleceğin teorisi diyebiliriz. Bu teoriyi hafife alan büyük yanılgılar ve gaflet içindedir. Avrupada yapılan Cern deneyinden bile çok daha önemlidir. Buna millet olarak para harcamadan sadece çabayla sahip oluyoruz. Bu çaba da teori üzerinde çalışanların çabası.            
                                           HAlka Girdap teorisi ilk ortaya atıldığında bilimsel çevreler bugünkünden çok farklıydı. Einstein devriydi, girdap teorisinde uzayı dolduran bir sıvı olduğundan insanlar müthiş bir sürpriz yaşıyorlardı, yüz yıl sonra  esir vardır diye iddia ediyordum. Bu teori sayesinde insanlar sadede geldiler, Artık Einstein devri dahi kapandı. Artık esire olabilir gözüyle baktırmayı başardık. Fakat o da ne, bir sürpriz, teorimizi bazı kişiler ayrı ayrı isimler altında benim teorim diye lanse ediyorardı. Bunların hepsi de yabancıydı. 
                                          Bu durumda bu teoriye destek verilmesi daha önemli bir olay oldu. Sicim teorisi diye bir teori vardır. Bu teori çok gelişmiş bir teori olduğundan artık eski isimleriyle anılmıyordu, birkaç kere ismi değişti en son Herşeyin Teorisi ismini aldı. Fakat ben teorimi bulana kadar o teoriyi biraz takip ediyordum. Bu teorinin hiçbir delili yoktu  ve bu biliniyordu, insanlar teoriyi bitirmişlerdi, fakat hiçbir delilleri bulunmuyordu. Elektronları nokta parçacık olarak kabul ediyorlardı. Fakat ben de Türkiyeden hiç destek bulamadığım için yabancılarla birçok defalar konuşmuştum, zaten girdap teorisi uzun zamandır internette duruyordu. Biryerde sicim teorisine nazaran kendi teorim için "GERÇEK HERŞEYİN TEORİSİ" diye bir başlık atarak bazı yazılar yazmıştım. Sanırım bu yazdığımdan esinlenmişler, bundan daha sonraları birdenbire sicim teorisinin yeni bir versiyonu çıktı, artık elektronları bir nokta parçacık olarak düşünmüyorlardı, uzayı dolduran bir sıvı varmış ve elektronlar da bu sıvıdaki halka şeklindeki girdaplarmış. Manyetik alan dediğimiz şey de bu sıvının akıntısıymış. bu da sicim teorisinin yeni bir versiyonuymuş!Bu tamamen  benm teorimin kopyasıydı. Utanmadan o kadar yıllarımı verip herşeyi açıklamamı da almışlar ve bu teori herşeyi açıklıyor diyorlar. Bu kişiler benim adımdan dahi bahsetmiyorlar, teorinin kendilerine ait olmadığını dahi kimseye söylemiyorlar. SAdece onlar değil başka isimler adı altında çalan başkaları da var. Bu kişileri bu tutumlarından dolayı kınamama gerek yok, hak yerini bulacaktır ve teorinin asıl bulucuları olmadıkları ortaya çıkacaktır.Aslında bu benim de istediğim birşeydi, başkalarının da teori üzerinde çalışması gerekiyordu. fakat bu şekilde olmasını yanlış buluyorum. 

                                    Burada girdap teorisi tanıtılacaktır. Bu teori der ki maddelerin en küçük parçacıkları birer girdaptır. Mesela birşeyi parçaladığınızda en son atomlar kalır.Onu da parçalarsanız elektron, proton ve nötronlar kalır. Bunlar sanıldığı gibi çok küçük bilardo topları değildir, protonlar nötronlar ve elektronlar birer halka girdaptır(halka şeklinde olan girdaplar(ring vortex)).                                                      
                                 Aşağıdaki teoriye bir giriş yayınlıyorum. Teorinin sahibi Erdal Abaylı'dır erdalabayli@yandex.com adresinden ulaşabilirsiniz.  
                                 Ayrıca teoriler patentlidir.
                        
                          1- TEORİNİN POSTULATLARI
                                      Teorinin üç postulatı vardır:
                                       1- Kainatı dolduran temel parçacıkları bilinmeyen bir çeşitte bir sıvı vardır.
                                       2- Temel parçacıklar( Protonlar, nötronlar ve leptonlar vb. kuarklar hariç) bu kainattaki okyanustaki akışkanın oluşturduğu yüzük şeklinde olan vortekslerdir.(ring vortex). Yani birer vortekstirler. Sıvıdan bağımsız değildirler.
                                       3-Kainattaki tüm manyetik alanlar bu akışkan denizindeki akıntılardır.
                                       Yani kısaca boş zannettiğimiz sonsuza uzayan uzay, aslında doludur. Onu dolduran birçeşit sıvıdır.  Her bildiğimiz sıvılar atomlardan oluşurken , bu sıvı başka birşeyden oluşmuştur.  Sıvı miktarı çok olunca buna deniz veya okyanus gibi şeyler deriz. Artık sıvı demeyiz. Bu nedenle ben de bazen deniz bazen okyanus diyeceğim. Bu denizde de girdaplar oluşuyor. Girdap basitçe dolu lavabo boşalırken, lavabodaki su dönerek boşalırken orada gördüğümüz şeydir. Yani bir anlamda dönen sıvıdır. İşte proton veya nötron denen veya elektron denen temel parçacıklar vardır. Bunlar atomdan da küçüktür. Bunların hepsi bu denizde oluşmuş yüzük şeklindeki girdaplardır. Kısaca yüzük girdap veya yüzük vorteks diyelim. Bazen de bu denizde akıntılar oluşur. İşte bu akıntılar ise manyetik alan dediğimiz şeydir.

                     .                A ve C şıkkı B şıkkından çıkarılabilinir. Böylece teori aslında tek şıklıdır.
                                          BU SIVI HANGİ SIVIYA BENZİYOR
                                      Bu sıvıyı anladığımızı zannetmeyin. Hiç anlamadığımız bilmediğimiz bir sıvı.  Bildiğimiz katı sıvı gaz ve süpesıvı fazları haricinde fazları olabilir. Belki yüzlerce değişik halleri olabilir. Bildiğimiz tüm sıvılardan radikal oranda farkldır. Çünkü sıvıyı bilmiyoruz. Hemen belirtelim ki ışığın yayıldığı ortam bu olabilir diyenlere, ışık bu ortamda sadece yarısını yaydırıyor. Bu da manyetik alan kısmı. Yani eğer bu yarısı ışığı sürükleyen şeyse bu sıvı bildiğimiz esir olabilir. Ama ya öteki yarısıysa...  Yani ya elektrik alan parçasıysa. ışık hızı bu durumda esir hızından bağımsız olur. Esirden bağımsız bir ışık esir varsa hiç düşünülmemişti. sadece esirde ışığın bıraktığı bir yarım iz  vardır. Yani teori Einstein'ın özel relativite teorisine kesinlikle aykırı değildir. Henüz buna bir delil bulamadım. Yani bu akışkan esir de olsa bu klasik bir esir olmuyor. değişik ,yarım bir esir  oluyor. Yani ışık hızı bizim teorimizde de sabit kabul ediliyor. Ayıca bence yakında benden çalınacak en yeni fikrime göre esir rölativistiktir. YAni esir de ışık hızını geçemez, tabii bu sıvı esirse. 
                                    Denizi su denizi olarak düşünnmeyin. Sülfirik asit denizi gibi de düşünmeyin. hiç bilmediğiniz bir akışkan denizi. o kadar bilinmez ki akışkan bildiğimiz anlamda bir madde de değil. Parçacıkları atomlar değil, moleküller değil . Başka birşeyin akışkanı. Hiç bilmediğimiz görmediğimiz bir akışkan. işte uzay , o.
                            2- TEORİNİN AÇIKLADIĞI ŞEYLER: Bu teorinin açıkladığı şeylerden bahsetmemiz gerekirse bu teorinin açıkladığı birçok şey var. Açıkladığı şeylerden bazıları şöyle: Elektrikteki hall olayı. Hall olayının nasıl olup da olduğu açıklanıyor kolayca. Sadece hall olayının nasıl olduğu açıklanmıyor, neden olduğu da açıklanıyor. Dönen bir u şeklindeki telin içinden nasıl ve niçin elektrik akıntısı geçtiği açıklanıyor manyetik alanda. Ayrıca parçacıkların spinlerinin ne olduğu açıklığa kavuşuyor. Parçacıkların yüzeyi diye birşey olmadığı açığa çıkıyor. Parçacıkların iç enerjisinin ne olduğu açığa çıkıyor. Eskiden sadece iç enerjisi var geçerdik. Şimdi iç enerjisinin nasıl olduğu ortaya çıkıyor. İç enerjisini resmen adeta anlıyoruz. Einstin'in dediği madde enerjiye dönüşebilir, enerji maddeye döneşebilir tezi hemen hemen tamamen doğru oluyor. Ama saf enerji bulamadım. Ayrıca manyetik alanların da bir iç enerjisi olduğu açığa çıkıyor aynı parçacıklar gibi. Manyetik alanın şiddeti arttıkça iç enerjisi artar. Bunları açıklamak çocuk oyuncağı bu teoride. Ayrıca neden yüklü parçacığın manyetik alanda daire çizdiği açıklanıyor. Ayrıca nasıl olup da manyetik alanların , bir akışkan özelliği olan vorteks şekline girmeleri açıklanıyor. Daha da birçok şey açıklanıyor.  Bunları isteyen olduğu takdirde iletilir. Aşağıda bir kısmını açıklıyoruz. Ayrıca "teorinin açıkladığı şeyler"  sayfamızda da devam ediyoruz.
                                          NÖTRİNOLARIN ÖZEL DAVRANIŞI
                                          Mesela bunlardan biri neden bir nötrino hep spin yönünün ters istikametinde hareket eder. Bu olay bu teoriyle o kadar kolay açıklanıyor ki inanılmaz. Bir nötrino bizim teorimizde manyetik alanla etkileşir , fakat manyetik alanların yönü nötrinoya göre bize göre olandan dramatik oranlarda değişiktir. Nötrino dünyaya yaklaştığında dünyadan kendine dorğu akıl  almaz bir manyetik alan görür. Dünyanın van allen manytik alanı ise küçücük bir şiddette kalır. Bu durumda toplam manyetik alan yönü dünyadan nötrinoya doğrudur ve çok az da sağa veya sola doğru bir bileşeni vardır. işte nötrino bu yolu izler. Sonuç yine dünyaya düşer ve manyetik alan yönünü izler yani akışkan denizindeki akıntı yönünü.Nötrinolar bilindiği gibi mutlaka ışık hızına yakın bir hızda hareket ederler. İşte bütün mesele de buradadır. Bir akışkan içinde hareket ettiklerinden dolayı akışkanı geriye doğru ışık hızında görürler. akışkanın akışı manyetik alan olduğundan nötrino hep hareket yönünün tam tersi yönde kuvvetli bir manyetik alan görür ve bu manyetik alanla spin yönü paralelleşir. Teorimize göre yukarıda da belirttiğimiz gibi bir elektron ve bir nötrino aynı cinsten iki parçacıktır fakat biri diğerinden muhtemelen çok küçüktür. dolayısıyla çok küçük de olsa bir yükü vardır. aynı elektron gibidir fakat küçüğüdür. böylece bir nötrino ne tarafa gidiyorsa manyetik güney yönü o tarafa bakar. Ve bir nötrino hep hareket yönünün tersine spin yönündedir. Bunu açıklayan bizim teorimizden başka hiçbir teori yoktur. Ayrıca da teorimize göre bu mutlak değildir. Düşük hızlarda nötrino bulunabilirse onlar aynı elektron gibi davranırlar ve spin yönü hareket yönüne paralel olmak zorunda değildir. Eğer teorimiz yanlışsa nasıl olur da nötrinolar spin yönünün tersinden başka bir yönde hareket edemezler.Manyetik akıntının yönü kişiye göre relatif olduğundan bir nötrino dünyanın etrafında bambaşka yönde bir manyetik alan görür. Dolayısıyla manyetik alanda nötrino yakalanamaz ancak aşırı derecede manyetik alanlar hariç . Yani manyetik alandaki akışkan parçacıklarının hızı ışık hızına yakın hale getirilirse ancak şansımız var. Mesela Dünyanın etrafındaki manyetik kuşağındaki sıvı saatte 5000 km. hıza sahiptir. Ulaşmamız gereken manyetik alanı siz düşünün. ışık hızına ulaşmamız gerekiyor.(bu yazı yazıldıktan yıllar sonra bir not: nötrinoarın böyle davrandığını zaten teoriden önce de biliyordum. Fakat yıllar sonra aklıma geldi ki diğer parçacıklar da yüzük şeklindedir, dolayısıyla onların da girdap teorisine göre aynen bu şekilde davranması gerekir. Bu durumu internette araştırdım, çok kritik bir andı çünkü sonuç yanlış çıktığı anda bu kadar inandığım girdap teorisi tamamen yanlış saçma sapan birşey demekti. Sonra mucizevi birşekilde buldum, bütün diğer parçacıklar da böyle davranıyordu, buna ingilizce "helicity" deniyordu. bunu mutlak birşey gibi zannetmiş bilimadamları, oysa bazı şartlar sağlanınca böyle davranmaya da bilirler. Tıpkı elektrik kanunları gibi, bu teori hepsini de açıklıyor, fakat hepsi de kanunluktan düşüyorlar.)
                                              ANTİMADDENİN VARLIĞI
                               Mesela birşeyi daha açıkayalım. Mesela neden antimadde vardır. Bu gerçek, bizim teorimizde çok kolayca açıklanıyor çünkü her vorteks için bir de ters tarafa dönen vortex bulunabilir. Bu durumda iki vorteksin spin yönleri farklı olup ancak manyetik alanları aynı yönde oluyor. Birine madde dersek diğerin de antimaddedir.
                                            PARÇACIĞI ANTİPARÇACIĞININ YOKETMESİ
                            Neden madde ve antimadde biraraya geldiğinde birbirini yokeder? Bu da daha önceki teoriler tarafından hiçbirşekilde açıklanamamış, sadece nasıl sorusuna cevap verilebilmiştir. Neden sorusuna cevap verilememiştir. Biz ise bu olayı kolayca açıklıyoruz ve olması da gerekir. Çünkü akışkanlar mekaniğinden barizdir ki iki zıt yönde dönen girdap biraraya geldiklerinde birbirlerini yokederler. Geriye tabii ki enerjileri kalır. Madde ve antimadde akışkan denizinde iki zıt tarafa dönen vorteks olduklarından birbirlerini yokederler. Geriye enerjileri kalır ve etrafa dağılır.  Bu enerji saf değildir. Bir akışkan parçacığı vardır ve onun da bir hızı vardır.
                                  YANYANA İKİ ELEKTRONUN DURABİLMESİNİN AÇIKLANMASI
                                Birşeyi daha açıklayalım. Bu durum hiçbir teori ve hiçbirşey tarafından açıklanamamaktadır. Mesela atom etrafında veya bir süperietgende nasıl oluyor da iki elektron birarada durabiliyor. Elektronların yükleri yok mu. Birbirlerini kuvvetle itmeleri gerekmezmi? Evet , itmeleri gerekir. Ancak unutulmaması gereken birşey var. Akışkanlar mekaniğinden barizdir ki, iki vorteks biraraya geldiklerinde eğer ters tarafa dönerlerse birbirlerini çekerler. Eğer biri bir yöne dönüyor diğeri ters yöne dönüyorsa ise birbirlerini çekerler. Aynı tarafa dönüyorlarsa birbirlerini iterler. İşte iki elektron birbirlerine başka enerji sebepleriyle çok yaklaştıklarında bir elektron diğerinin manyetik alanına spin yönünü paralelleştirir(align).  çünü herbir elektron girdabını düşünürsek herbiri diğerinin manyetik alanına girer ve buna spin yönü paraleleşir. Çünkü elektonlar bir  manyetik alana girerlerse spin yönleri manyetik alan yönüne paralelleşir. Böylece iki elektron zıt yöne dönüyor olur. İtme tamamen ortadan kalkar. Hatta biraz çeker bile. Bu da atom etrafında olan ve Pauli prensibi denilen prensibin aslında prensip falan olmadığını, fiziksel olarak açıklanabilir birşey olduğunu ve artık açıklandığını bize belirtiyor. Teorimiz bu olayı kolaylıkla açıklıyor. Başka bir deyişle iki elektron birbirini 1/2 ihtimalle iterler. eğer olur da spin yönleri ters halde karşılaşırlarsa birbirlerini itmezler.
                                     YÜKLERİN AÇIKLANMASI
                            Birşeyi daha açıklarsak o da elektrostatik çekim ve itim kuvvetleri . Zaten hemen yukarıda da belirttiğimi gibi  zıt yönde dönen iki vorteks birbirini çeker. bu durumda bir elektron ve bir proton zıt yönde dönen iki vorteks olduğundan birbirlerini çekerler. İki proton ise aynı tarafa spin yaptığından birbirlerini iterler. Evet, spin yönü vorteksin dönme yönüdür. Böylece bir elektronun etrafındaki bu çekimi alanla tarif edersek, bir pozitron için çekici bir alandır. Ancak bu alan bir elektronu iter. Görüldüğü üzere çok temel şeyleri açıklıyoruz.
                                 İÇ ENERJİSİ
                              Parçacığın iç enerjisi de aynı spini gibidir. Aslında parçacığın içi duruyor kabul edilmedir. Çünkü devamlı hareket halindeki birşeye , bir "şey" diyemiyoruz. insan zihni bunu kabul etmiyor. Ancak içinde hareket vardır . Parçacığın dolayısıyla bir de spin enerjisi oluyor. Bu spin enerjisi parçacığın iç enerjisine dahildir. Ayrıca eski anlayışla bakarsak parçacığın spini yani parçacığın yüzeyi manyetik alan cinsinden oluyor. Parçacığın iç enerjisi manyetik alan iç enerjisi cinsinden oluyor . manyetik alanın iç enerjisi de parçacığın iç enerjisi cinsinden oluyor. Parçacığın içinde birşeyler dönmesi iç enerji nedir onu açıklıyor. ister kainatta bir akışkan denizi var kabul edin ya da kısaca kainatta bir deniz var kabul edin, isterseniz herşey sanki bir deniz varmış gibi hareket ediyor deyin aynı şey. Bir manyetik alanın davranışı bir sıvının akışının davranışının aynısıdır. Demek teorimiz doğru. Manyetik alan bir denizin akıntılarıdır. Tüm Uzay da manyetik alanla dolu olduğundan tüm uzayın bu manyetik akışkanla dolu olduğunu ister kabul edin, isterseniz sanki akışkan varmış gibi de alında akışkan yok diye kabul edin aynı şey. Kainattaki enerjier ve madde açıklanır. 
                                 PARÇACIKLARIN YÜZEYİ VARMIDIR
                                Bir parçacığın yüzeyi diye birşey olmadığı daha önceden söylenirdi ancak belirgin bir açıklama yoktu. Şimdi ise bir parçacığın yüzeyi akıntı cinsinden olduğu için , enerji barındırdığı için, akıntının da yüzeyi olmayacağından bir parçacığın yüzeyinden bahsetmemiz mümkün değildir. Bu açığa çıkıyor.Parçacığın spinlerini de teorimizde kolayca anlıyoruz . Dönme gibi birşey var ama bu sadece akışkanın sirkülasyonu. Tam anlamıyla bir spin de yok. Yani parçacık kendi ekseni etrafında dönmüyor. hareketli bir durma yapıyor. Eğer bu eski anlayışla anlaşılsaydı, parçacık yüzeyinde birşey hareket ediyor denecekti. Ancak parçacık bir vorteks durumundaysa, herşey anlaşılıyor ve yüzey diye birşey olmuyor. yüzey var kabul edilirse yüzey boyunca akıntılar oluyor.
                                 Bu teoride dikkat ederseniz manyetik alan ve parçacık birleştirildi. Önemli bir sonuç. Ayrıca teorideki ilerlemeler devam ederse elektrik alanla da manyetik alan arasındaki ilişki açığa çıkabilir ve elektrik alan da birleşir. Bütün mesele çok zorlanıyoruz teoriyi devam ettirdikçe. Özellikle akışkanlar mekaniği olmak üzere parçacık fiziği, kuantum fiziği, relativite teorieri , astrofizik gibi birçok fizik dalında birden profesör olmak gerekiyor. Bunları de henüz hiçkimse yapamamış. Demek ki bir grup kurup belki odtü fizik bölümünce teorinin derinleştirilmesi gerekiyor. Teori maddi olan hemen herşeyi açıklıyor gibimize geliyor bize göre relatif olarak. Yani teoriyi geliştirenlere göre
                                       MADDE DALGASININ AÇIKLANMASI
                                    şimdi biraz daha teorinin açıkadıklarına bakalım. Mesela madde dalgası kolayca açıklanıyor. Diyelim ki uzayda bir elektron ilerlesin. Elektron dış manyetik alanı yoluyla önündeki uzay sıvısı parçacıklarını itecektir. İttiği zaman onlar ilerler ancak elektron da ilerler ve elektronun arkada bıraktığı boşluğa bu sıvı parçacıları kuzey ve güney  yönlerinden dolarlar. Yani elektronun hareket yönüne dik yönden dolarlar. Tabii bir boşluk dolduğunda orada hareketlilik belli bir süre devam eder ve bir kuyruk oluşur. Bu dediğim dünyada da aynen olur. Şimdi bu madde dalgasının şekli nasıldır. Dünyada olanı söylersem hemen ortaya çıkacak. Dünya da uzayda sıvı içinde ilerlediğinden , güneşin manyetik akıntısında bulunan parçacıkları ileri iter ve onlar sonra dünyanın arkasına giderler. Bir kuyruk oluşur. İşte madde dalgasının şekli tam olarak bu dünya manyetik alanının güneş manyetik alanıyla etkileştiğinde oluşan , dünyanın dipolar manyetik alanını çıkarttığımızda kalan şekildir. Dünyanın manyetik kuyruğu işte bu dalganın büyük bölümüdür. Web'de bunun resmine hemen ulaşılabilinir. Tam olarak bunun şekli madde dalgası şeklindedir. Ancak dalga geriye doğrudur. Yarımdır. Özelliği manyetiktir ama özelleşmiş olabilir.  Sonuçta elektron girişim deneyinde girişimi yapan bu dalgadır elektron değildir. Eğer elektron olduğu ispatlanırsa bu uzay denizi teorisi çöker. Fakat elektron  kuantum fiziğinde de ekranı aydınlatmaz. elektronun önünde bir alan var kabul edilir. o alan ekranı aydınlatır kabul edilir çiftyarıklı girişim deneyinde. Ancak sonuçta madde dalgasını, neden oluştuğunu, madde dalgasının şeklini , neyin dalgası olduğunu kolayca açıklıyoruz. Bundan önceki bilim bunu hayal dahi edemez. Madde dalgası maddenin önünde devam etmez sonsuza doğru. arkasında devam eder. aslında transverse dalgadır. Dalgadaki çoğu hareket elektron hareket yönüne diktir. sadece elektronun önünde biraz balon gibi ilerler. Aynı dünyanın manyetik alanı etrafında güneşinkinin yaptığı hereket gibi. Yani etrafını dolanma hareketi.
                                 Vorteks dinamiğine bakarsak, bazen, bazı vorteksler daha büyük olan merkezdeki vorteks etrafında dönerler. Üç boyutta olsaydı aynı atom gibi oluyor. Yüksek sıcaklıkta ise dağılıyorlar merkezdeki vorteks etrafından . Aynı atomda olduğu gibi. Çünkü yüksek sıcaklıkta atomdan elektronlar ayrılır. Sonuçta atom da aynı şeydir. Merkezdeki vorteks etrafında dönen elektron vorteksler. Başka birşey değil. Biliyoruz ki vortekser kristaller oluşturabiliyor. Buna vorteks kristal deniyor. Aynı şey maddelerde de oluyor. Atomlar biraraya geliyor ve kristaller ouşuyor. Demek ki teorimiz doğru. En azından materyaller alt parçacıkları vortekslermiş gibi incelenebilirler. Bu yanlış olmaz. Çünkü aynı şey oluyor. Yani maddeyi oluşturan şeyler vorteksler olabilir teorik olarak. Vorteks dinamiğinde vortekslerin katı sıvı ve gaz halleri vardır. Bu da sıcaklıkla değişir. Yani sıcaklığı arttırırsanız vorteksler katı halden sıvı hale geçiyor. daha da arttırırsanız gaz haline geçiyor. Neden maddenin en küçük parçaları vorteks olmasın ki?  Aynı madde gibi davranıyorlar ısıtılınca sıvı hale sonra gaz hale geliyorlar.  Maddeyi oluşturan bu vorteksler aranabilir. Daha da ilginci bir katıda oluşan fonon yani transverse ses dalgalarının denklemleri foton denklemiyle aynı. Demek ki ışık dalgası ve fonon arasında ortam farkını değiştirirsek bir eşitlik bulabiliriz. Ancak....
                              Teorimiz esir teorisine de benziyor. Fakat hiç de bir esir teoris değil. Fakat esir teorileri de aynı şeyi söylüyor. Kainatı dolduran bir sıvı vardır diyorlar. Bu durumda bu denizin içindeki akışkan esir olabilir. Bunu şimdilik tamamen sizin yorumlarınıza bırakıyoruz. Çünkü esir esir değil. Işık yayılırken esirde bir iz bırakıyor ama esirden bağımsız parçaları da var. Fakat bu konuda çalışmalar sürüyor. Bu konuda söyleyecek sözümüz var. Birkere esire madde denilirdi. Ancak bizim bulduğumuz denizdeki akışkanlar madde değildir. Belki maddemsi bile olmayabilirler. Hatta madde onlardan oluşur. Gerçi madde onlardan oluşuyor dahi diyemeyiz. Daha başka birşey. Bu durumda materyalizmin de  yanlış olduğu ortaya çıkıyor.  Bunu ileride de açıklayacağız. Çünkü vorteksin tanımıdan garip şeyler var . Materyalizmi maddeciliği ve atomculuğu yokedecek cinsten .Şimdi şunu söyleyelim. Esir teorilerine hala inanan esir fanatikleri var. Fakat bu denizin sıvısı esirse eğer, içinde olan elektromanyetik dalganın hızı eylemssiz referans sistemlerinde sabit olabilir. Eğer esir değilse de böyle fakat ışıkta elektrik ve manyetik alan olması ışığın bu sıvı içinde yayılddığını gösteriyor. Çünkü manyetik alan bu denizdeki sıvıların akıntısıdır. (demek ki ışığı taşıyor) Bu konuda çok sürprizlerimiz var fakat daha son noktayı koymadık. Dediğimiz gibi Tek başına yapılacak bir teori değil bu. Bize katılanlarla teorimizin çok daha ilerleyeceğini düşünüyoruz. Tabii katılan olursa. Bilimadamı olmayan kişilerden çok takdirler alıyoruz. Fakat bilimadamları da incelemeli bu teoriyi
                              SÜPERİLETGENLER
                             Biraz da süperiletgenlerden bahsedelim. Süperiletgenler içlerine manyetik alan kabul etmezler. Aşağıdakki şekle dikkatle bakalım

                                
     feynman.blogcu.com/süperiletgen isimli siteden alınmıştır
                            Resimde bir mıkanısın etrafında bir süperiletgen var. Ancak manyetik alan çizgisi süperiletgenin yüzeyine geldiğinde orada bitip arka tarafında başlamıyor. Etrafını dolanıyor!! İnanılmaz birşey . Manyetik alan hiç etraf dolanırmı.. İşte manyetik alanın bir sıvının akıntısı olduğuna en iyi delil. Ve bir ispat. Sanki manyetik alan bir akıntıymış ve gidecek yer bulamadığında etrafı dolaşmış gibi. İşte açık seçik ortada. O bir alan değil bir sıvının akıntısıdır. Alan hiç etraf dolaşırmı. Bu şekil gerçekten de bunu çok güzel tarif ediyor. şekil 2-18'de manyetik alan yumurta şeklinin sağında yokolup solunda tekrar başlamıyor.  onun yerine sağında yumurtada bittiği ucu yukarıya doğru hareket ediyor , arkasına kadar dolanıyor  ve arkasından devam ediyor. aynı benim dediğim gibi. bir sıvı değilse bu nedir. yani manyetik alanın akması gerekiyor. aynı bir akışkan gibi. etraf dolaşıyor işte! işte benim teorim de tam bunu söylüyor. manyetik  alan bir akışkan gibi etraf dolaşmalıdır. Ve zaten de bir akışkanın akıntısından ibarettir.  şekilde çok açık değil mi. orada yokolmuyor. etrafını dolaşıyor. etraf dolaşan şey de parçacıklı yapıdadır. işte uzay denizinin akışkanı. (etraf dolaşmayı nerden biliyor alan. dolaşmak yerdeğiştirmektir. alan yerdeğiştiriyor. demek ki bir sıvının akıntısı olabilir. çünkü akıntı geçemeyince etrafı dolanır.)
                            Ayrıca resimde manyetik alanın etraf dolanması bir korunum belirtiyor. Ne kadar alan çıktıysa o kadar alan da girmeli. (yani çıkan alan geri dönmeli. tam bir akıntı gibi.)Bu da bir akıntı gösterir. Çünkü çıkmak ve girmek akıntılarda olur.
                             Ayrıca bir de şu noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Elektronlar süperiletgen içinde bir akım varlığı durumunda süperiletgende hareket ederken iki elektron birbirine yapışır. Beraber hareket ederler. Oysa elektronlar aynı yüklü olduğundan birbirlerini itmeleri gerekiyor ancak bu olmuyordu. En sonunda fononlarla etkileştikleri kabul edildi. Ancak atom etrafında da elektronlar birbirlerine kilitlenirler. Bizim teorimiz bu olayı aşırı bir kolaylıkla açıklıyor. Teorimizin bir iddiasını da böylece dile getirelim. Böylece teorimizi yanlışlamak isteyenler bunu daha kolay yapabilsinler. Çok kökten bir iddia ama tamamen doğru. O da şu: iki elektron birbirlerini 1/2 ihtimalle iterler. Geri kalan 1/2 ihtimalde ise hiç itmezler hatta biraz çekim olabilir. Bunu da hemen açıklayalım. Yukarıda aynı yönde dönen vortekslerin neden birbirlerini ittiklerini ve atom etrafında nasıl olup da ikili oluşturduklarını zaten açıklamıştık. Süperietgenlerde de aynı şey olur. Böylece iki elektron birbirinin manyetik alanına spin yönlerini paralelleştirip birarada dururlar. Birbirlerinden alıp verdikleri manyetik alanlar aralarında bir bağdır. Fakat eğer bir akım geçen teli manyetik alana koyarsak iş değişir. Tüm serbest elektronlar akıma katılır. Tabii bir akım oluşturulabilirse. Bunun dışındaki ihtimallerde serbest durumda ve akıma katılabilecek elektronların sadece yarısı itilir bir anda . Diğer yarısı da büyük ihtimalle başka anlarda itildiğinden onlar da hızlarını koruyarak akıma katılırlar. Ancak süperiletgenlerde değişiktir.

                           Son olarak elektron ve protonların manyetik alanlarını açıklayalım. Tüm uzayı dolduran bir sıvıda ince ve upuzun bir boru içinde yine aynı sıvının bir yönde akışkan halde bulunduğunu farzedelim. Sonra bu borunun sıvı içinde çözündüğünü ve fakat ince sıvı akıntısının zamanda devam ettiğini farzedelim. İşte akışkanlar mekaniğinde bu eskiden hesaplanmış bir durumdur. Bu durumda ince akıntının etrafında biot-sawarat sıvı akıntısı meydana gelir ve şekli ve yönü ise aynı akım geçen telin etrafında meydana gelen manyetik alanın şekli ve yönündedir. Bu iki olayın formulleri birbirine o kadar benzer ki iki formülün de adı aynıdır. Daha doğrusu iki formul de aynıdır.Biot-sawarat kanunu denir. işte bu durumda sıvı daire şeklinde akar da bittiği yerde başladığı yerden devam ederse tam olarak elektronun manyetik alanı meydana geliyor. elektronun yüzeyi de bir sıvının akıntısı olduğundan tam formulüze etmemiz mümkün değil ama aynı manyetik alan meydana gelir. sonuçta elektron yüzük şeklinde akan bir sıvıdır. Aynı şey olarak değerlendiriyoruz.    proton da yüzük şeklinde akan sıvı olduğundan onun da manyetik alanı aynı şekilde meydana gelir.                     
                           Teorimizde çok daha fazla şeyler var. Şimdilik çok daha fazlasını belirtmiyorum çünkü güçlü bir fikir veriyor bu kadarı. Gelişmeler için bu siteyi takip ediniz. Siteyi daha google göstermiyor aramalarda o yüzden birkaç günlüğüne favorierinize ekleyin yoksa birdaha bulamazsınız.
                             biraz eski anlayışa göre konuşursak boş uzayda da birçeşit iç enerji oluyor. Manyetik alanın da aynı parçacıklar gibi iç enerjisi oluyor. Uzay tanımının nasıl olup da değiştiğine de kısace değinelim. Dünyanın dışında bulunan sınırsız boşluğa uzay diyorduk. yeri dünyanın dışıydı. Orada olan şeye yani boşluğa uzay dediğimize göre ve orada şimdi bir deniz olduğu ortaya çıktığına göre , uzay denizdir. Böylece uzay tanımımız değişiyor. Ancak deniz saydamdır ışığı geçirir. büyük ihtimalle ışık zateb bu denizle ilgili manyetikvari özellikli bir dalgadır. Maxwell'in elektromanyetik alan denklemleri doğru olduğuna göre ışık hızı cisimler için denizde sabittir. Çünkü artık boşluk olmadığından boşlukta sabit diyemiyoruz. Ancak zaten batı  biliminin uzay kavramının yanlış olduğunu biliyorduk biz . çünkü uzay değil "yer" tabiri veya "mekan"tabiri doğruddur. Bu bizi hiç şaşırtmadı. Çünkü boşluğun dda bir yeri olduğunu biliyorduk ve boşluk uzaydır. Bunlar ise bu teoriden çıkarılmamış başka konularda çıkarılmıştır. Onun için konumuzla ilgili değil şimdilik. Kuarklarda biz de renk bulduk. Tamemen teorik olarak renk olması sonucuna vardık.                 
                              Neden uzayı dolduran bir sıvı var demeyip de bir deniz var diyorum. Bunu da açıklayayım. Eski çağlarda gemicilik yapan bir insan düşünün. yeni bir okyanus buldu diyelim. Buna ne isim verecek "sıvı" mı diyecek. ya da tam söyleyişle "orayı dolduran bir sıvı" mı var diyecek. hayır. ona sıvı denmez. sıvıyı görür ama orda bir deniz var der. az miktarda sıvı olsaydı ona da deniz parçası  demeyecek . Yani evde içtiğimiz sular deniz parçasımıdr. değildir.  yani kısaca deniz özelliğine sıvı özelliğinden gidilemeyebilir. Ben gidemedim. O yüzden kainatı doldan akışkanın doldurmasına deniz diyorum. sıvı değil. Zaten miktarını bilmiyorum ki miktarını söyleyeyim. Geriye tek bir seçenek kalıyor.. Deniz demek. O zaman miktarını söylemeye gerek de kalmıyor. Mesela -karadeniz akışkanmıdır: sorusuna , - o akışkandır diye cevap vermeyiz. o bir denizdir. oradadır. karadeniz akmaz. aynen kainatı dolduran deniz gibi. orada durur. içinde akıntılar vardır, ama o orada durur.
                           manyetik alan hareket eder mi? şimdi bir deniz düşünelim. denizde bir akıntı var. fakat akıntı ilerldikçe, geriden yine su geliyor ve orada akıntı hep devam ediyor. işte buna orada manyetik alan var  deriz. yani orada akıntısıyla beraber tarif edilmiş suya manyetik alandiyoruz. akıntının enerjisi, yani parçacıkların aktıkları yöndeki enerjisi bu manyetik alanın iç enerjisidir. fakat yeni sıvılar akıntının başlangıç yerinden akıntıya katıldıkça, giren sıvı yeni sıvıdır fakat akıntı yerinde sabittir. yani akıntının parçacıkları değiştiğinde akıntı yine oradadır. zaten akma demektir akıntı.orada bir akma var. genelde mesela golf stream akıntısın tek bir akıntı olarak düşünürüz. oysa içindeki sıvı hep değişir artık başka sular akıyordur. ama akıntı gene aynı akıntıdır. yani akıntı, kendisini oluşturan su parçcıklarından bağımsız bir kavramdır. yine aynı akıntı var orada. yani akıntı kendinni oluşturan parçacıktan bağımsızdır. beki herşey öylledir mesela insan vücudu altı ayda bir bütün moleküllerini değiştirir. fakat insan yine aynı insandır. biraz felsefi olacak ama aynı k harfi gibi. biryerde başka mürekkeple yazarız, diğer yerde daha başka mürekkeple yazarız. biryerde toprağa çizgi çizerek yazarız. fakat k harfi aynı k harfidir.
                       Burada teorinin doğruluğu açısından şunu belirtmeliyim ki manyetik alan bir sıvının veya gazın, basitlik olsun diye şimdilik sıvı diyelim, akıntısı olarak açıklanırsa bugünkü bilinen hiçbir manyetik alan bilgisiyle çelişmiyor. Mesela akıntı çizgileri biryerde başlar ve biryerde biterler. Aynı manyetik alan gibi. manyetik alan çizgilerinde olduğu gibi mutlaka akıntı da kapalı bir çizgidir öyle veya böyle başladığı yerde biter. Ya da manyetik kutuplar yoktur aynı şekilde bir akıntı kaynağı sıvıda bulunmaz ya da bir sıvı kaynağı. Eğer bir sıvı biryerden ilerliyorsa mutlaka oraya başka biryerden sıvı gelmelidir. aynı bir mayetik alan çizgisinin başladığı yere tekrar gelip orada bitmesi gerektiği gibi. Yani manyetik tekkutubun olmaması olayı. uzayda bir sıvı kaynak noktası bulunamaz. Yoksa orada devamlı sıvı yaratılıyor olması gerekirdi çünkü oradan sıvı atıldıktan sonra oraya başka biryerden sıvı gelmiyor. Ya da mesela manyetik alanın vorteksleri bulunur. Bu ise konumuzu daha iyi açıklıyor. Çünkü kainatta bilinen tek vorteks akışkanlarda olur. Demek ki manyetik alan çizgileri bir akışkanın akıntı çizgileriyle aynı kanuna uyan şeylerin bir uzantısı. Aslında but Y ni bu dahi teorimizi yanlışlayamıyor. düşünün  manyetik alan vortekslerini ilk bulan kişi meğersem manyetik alan bir sıvıymış ve manyetik alan çizgileri de bu sıvının akıntı çizgileriymiş deseydi kim itiraz edebilirdi. akışkanlardan başkası vorteks niye ve nasıl yapabilir. nasıl bir kanunu var bunun. Ve bu denebilirdi. Takriben  teorimiz, elektronun manyetik alanı bulunduktan sonraki herhangi bir tarihte bulunabilirdi.Gecikmiş diyebiliriz teorimiz için. Yani bir sıvıda ve akıntısında ne varsa , manyetik alanda da o vardır. Hiçbir ikilem ve çelişki yoktur. yani bir sıvının akıntısıyla manyetik alan aynı şeydir. ikisi de green ve stokes teoremlerine de uyar. Mesela manyetik alanın şiddeti değişiir, sıvının da akınntı hızı değişir. Bunun gibi hiçbir çelişki olmadan manyetik alanın bir sıvının akıntıssı olduğunu kabul etmeden sanki bir sıvının akıntısıymış gibi inceleyebiliriz. Deney yapma gibi bir olanağım bulunmadığından, ancak böyle şeylerle teoriye delil getiriyorum. Çelişkisiz bir durum ; manyetik alan bir sıvının akıntısıdır. Ayrıca neden manyetik alan bir sıvının akıntısına bu kadar uyar. Çünkü öyle de ondan. Mesela diyelim  ki manyetik alan denklemleriyle sıvı mekaniği denklemleri aynı . ondan ikisi birbirine bu kadar benziyor. o zaman da manyetik alanın alt parçacıklarının da temsil edilmesi gerekir. yani uzayda bulunan sıvının parçacıları , manyetik alan denklemlerinde de alta inilecek bir gerçeklik sağlar manyetik alana. yani sıvıyla aynı bir alt temeli bulunmalı manyetik alanın. Yani uzayı  dolduran bir sıvı yoktur, ama varmış gibidir diye kabul etmek gerekir. Biz de var diyoruz işte bu sıvıya.
                             Bir düşünün, manyetik alan normal giderken neden vortekslere dönüşüyor süperiletgende. aynı süpersıvılarda vorteksler oluştuğu gibi. Bu iki olay birbirine çok benziyor. Norrmal manyetik alanı vorteks şekline getiren şey ancak bir akıntı olabilir.(manyetik alan denklemiyle , akıntı denklemi aynı demektir çünkü manyetik alan vorteks oluşturuyor. daha doğrusu manyetik alan şekil oluşumu denklemi, sıvıların akıntı çizgisi denklemiyle aynı demektir. sıvıların akıntı çizgissi denklemi diye bir denklem yoktur. ama olsaydı mmanyetik alan denklemleriyle tamamen aynı demektir. yani bir sıvının akkıntı çizgilerinin şekli , manyetik alan çizgileriyle tıpatıp aynıdır. yani belki de manyetik alan bir sıvıdır. yani manyetik alanın akıntı çizgilerinin şekli bir sıvının akıntı çizgilerine o kadar benziyor ki bir vorteks bile oluşturabiliyor. bu kadar benzerlik fazla değil mi?) Manyetik alan yokolmuyor demektir ancak manyetik alan individual akıntılara izin vermiyor demektir. aynı süpersıvılarda sıvının bir parçasının akmasına izin verilmediğii gibi. Diğer yerlerde  vorteksten hariç manyetik akıntıya izin verilmiyor,manyetik alan ancak bir vorteks şeklinnde akabiliyor. Bu da teorimize bir delildir. Yani süpersıvılarda nasıl vorteks harici akıntıya izin verilmiyorsa, manyetik alan için de aynı şey. diğer yerlerde manyetik alan bulunmadığına göre demek ki ikisi aynı şey. Demek ki manyetik alan bir sıvının akıntısıdır ve süperiletgenlerde bu sıvı süpersıvı fazındadır. Diğer yerlerde manyetik alanlar bulunabilseydi ayrı şey. ama bir süperiletgende vorteks dışında manyetik alan bulunamıyor. Bir süpersıvıda da daha önce söylediğimiz  gibi vorteks dışında sıvı akıntısı bulunmaz. Bu ikisi aynı şeydir. Bir süperiletgen içinde uzay denizinin sıvısı süpersıvı fazındadır. Ondan vorteksler oluşuyor. yani bir süpersıvıda vorteks harici yerde akıntı olamıyor, oysa bir süperiletgende de vorteks harici manyetik alan olamıyor. Biz de manyetik alan bir sıvının akıntısı diyoruz. demek ki bu ikisi aynı şey.BUradan ihtimallere bakarsanız manyetik alanın bir sıvının akıntısı çıkar.
                          Süperiletgenlerde uzaydaki sıvı vorteks şeklinde akıyor, süpersıvılarda da süpersıvı vorteks şeklinde akıyor. iki olay birbirine çok benzer. çok benzemenin ötesinde aynı şeydir. çünkü manyetik vorteksi sıvı oluşturuyor. demek ki süperiletgenler uzay sıvısının süpersıvı faza gelmiş şeklidir. böylece orada uzay sıvısı vorteks şeklinde akar.
                          

                              
 
  Bugün 1 ziyaretçi (2 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol