ZAMAN TEORİSİ
Zaman teorisi çok basit bir teoridir. ardı ardına yaşadığımız iki an ardışık iki an olmayabilir. Ardışık yaşadığımız anlar arasından zaman geçtiğini ifade eder. kısaca şu ihtimale dikkat ediniz: Ardışık iki an olarak yaşadığımız iki an ardışık iki an olmayabilir, bu iki ardışık gördüğümüz anın arasından zaman geçebilir.
İşte teori bu ihtimali doğru olarak lanse etmektedir. Yani ardı ardına geçen iki anımız arasından zaman geçmektedir. Teori özetle şöyle der:
Ardı ardına yaşadığımız iki anımız ardışık iki an değildir, bu iki anın arasından 100 sene geçer. Bu geçen 100 sene boş değildir, Orada da bir kainat vardır. Bu kainat bizim kainatımıza çok benzer. Orada dünya benzeri bir yer vardır. Orası dünyaya o kadar çok benzer ki dünyadan bir kişiyi alıp nereye gönderdiğimizi söylemeden oraya göndersek dünyaya geri döndüğünü zanneder, yani kendisini dünyada bilir. ORada da bitkiler vardır. Orada da güneş benzeri aydınlatıcılar vardır. Orada da bitkiler aşağıdan yukarıya doğru büyür. orada da engebeler araziler vardır. Büyük ihtimalle orası dünya gibi bir gezegen olup kendi güneşi veya güneşleri etrafında dönmektedir. orada gece olup olmadığı ise bilinmemektedir.
Bu durumu açıklarsak bizim bir anımız geçtiğinde bir zaman gelir. Bu yeni zamanda bizim kainatımız yoktur, başka bir kainat vardır.Bu yeni zamandaki kainatın tam 100 senesi geçtikten sonraki gelen ilk an yine bizim bir anımızdır. Yani yine biz varoluruz fakat bu sefer de onlar varolmazlar. Aradaki geçen 100 senede bizler varolmadığımız için o zamanların geçmesini beklemeyiz, fakat bizim gelmemiz için geçmesi gerekir. Her fiil bir zamanda yapılır, bekleme fiili de bir zamanda yapılır. Aradan geçen bu 100 senelik zamanda bizler varolmadığımız için bekleme fiilini de yapamayız çünkü bu fiili yapabilmek için gerekli olan zamanımız yoktur.
YOKOLMA VE VAROLMA
Görüldüğü üzere devamlı yokoluyor olma eylemini yapmadan yokolmakta, varoluyor olma eylemini yapmadan varolmaktayız(!). Her yüz senede bir bu işlem devam eder. Diğer kainattakiler de her yüz senede bir anlığına yokolurlar, fakat onlar da yokolduklarını bilmezler çünkü yokoluyor olma eylemini hiç yapmazlar. Sonra yeni anları geldiğinde tekrar varolurlar fakat yokken varolduklarını bilmezler. Burada asıl püf noktası şudur ki bu yeni kainatta bulunan kişiler yokolduklarında bunu bilemezler çünkü bir anlığına yokturlar. var olmadıkları bir anda nasıl varolmadıklarını bilebilirler. Aynı şey teori doğruysa bizim için geçerlidir. 100 seneliğine var olmadığımız için varolmadığımız halde de birşey bilmeyeceğimiz için yokolduğumuzda bunu asla bilmeyiz. Sonra bir anda var olduğumuz halde yeni anımız gelir. Bu yeni anda ise varolduğumuzu biliriz. Yeni anda varolduğumuzu bildiğimiz gibi varolduğumuz için geçmiş 100 senede var olmadığımızı da bilebiliriz. İşte bu teori de bunu belirtmektedir.
BÜYÜK PATLAMA TEORİSİ
Büyük patlama teorisine göre kainatın başlangıcı zamanın da başlangıcıdır. Fakat onlar iki ardışık anımız arasında zaman bulunabileceği teorisini ve ihtimalini düşünememişlerdir. İki anımız arasında zaman bulunursa eğer, o zamanda başka bir kainat bulunabileceğinden kainatımızın bulunmadığı zamanlar da ilk kez tanımlanmış olduğundan kainatımızın başlangıcından önce diğer kainatın bulunma ihtimali ortaya çıkar. Zaman teorisi doğruysa eğer bu durumda o kainatta yüz yıl yaşanıp sonra bizim kainatımızda bir an yaşanıyor , sonra tekrar o kainatta yüz yıl yaşanıyor ve sonra tekrar bizim kainatımızda bir an yaşanıyor ve bu böyle düzenli bir biçimde sürüyor. Bu durumda büyük patlama tarihi bizim kainatımız için başlangıç olsa bile diğer kainat için böyle bir önemi yoktu. Diğer kainat bizim kainatımızla oldukça bağlantısızdır. Yani öteki kainat çok çok uzun zaman önce yaratılmış olabilir. Zamanın başlangıcı da o kainatın yaratıldığı zaman olabilir.
UZAYZAMAN SÜREKLİ OLMAYABİLİR
Böyle yeni bir zaman bulunması ve bu zamanın geçmişte ve gelecekte bulunup bizim bu zamanı atlamamız sürekli zannettiğimiz uzayzamanı süreksiz yapmaktadır. fakat eğer diğer kainatın uzayını da uzay tanımımıza dahil edersek o zaman sürekli olabilir. Fakat oldukça iddialı bir yaklaşım olur.
DİNİ BAKIŞ AÇISI
İslam dinine göre 18000 alem vardır. Bu yeni kainat bu alemlerden biriyse bu durumda varolabilir. Eğer bu alemlerden biri değilse o zaman varolamaz. Dini bir konu olduğu için Eğer bilemiyorsanız bir islam alimine danışınız. Ben bir alim olmadığım için bu kainatın varlığı dine aykırı mı değil mi bilemem. Fakat zaman teorisini teoriyi bulan ben dahi kabul etmemekteyim, önce bir din alimine sorduktan sonra (kabul edilmesi dinimize aykırı mı diye) kabul etme seçeneği benim için bulunacaktır fakat tabii ki eğer olumlu bir yanıt alırsa din alimlerinden. Bu sebeple siz de şüphede kalırsanız teoriyi kabul etmeyiniz. Yani kısaca zaman teorisi doğru mu yanlış mı ben bu teoriyi bulan kişi bilmiyorum, siz de bilmiyor fazda kalınız. yani teori doğru mu yanlış mı bilmezseniz dine aykırı olmaz. Ama bilirseniz aykırı olabilir.
( DİNİ BİR BAKIŞ AÇIMIN DA BULUNMASI TEORİYİ YANLIŞLAR MI?
Bu kadar saçma birşey kabul edilemez tabii ki. Eğer bu durum teorileri bilimsel olan veya olmayan çalışmaları yanlışlar veya kabul edilmesini engeller diyen varsa, lütfet NEwton'un çalışmalarına baksın. NEwton neredeyse çalışmaları kadar yaratıcı ve dinden bahseder. Eğer inançlı olunca teoriler yanlış oluyorsa o zaman lütfen rica ediyorum limit, türev,integral ve difransiyel denklemleri bırakın çünkü Newton bulmuştur. Ayrıca newton'un diğer çalışmalarının da kullanılmaması , yanlış kabul edilmesi gerekir. Bu durumda NASA nın ve diğer uzay ajanslarının bütün uzay çalışmalarını iptal etmesi, uydu hiçbirzaman göndermemesi, aya falan da inilmemesi gerekir çünkü bunlar Newton'un çalışmalarına dayanır. Daha da bunlar devede kulak. Peki burada dediklerimi yani Newton hakkında dediklerimi bilim adamları kabul eder mi? Sanmıyorum böyle birşeyi de beklemiyorum. Peki ben bilim camiasını tanımıyormuyum da açıktan eleştiri oklarını üzerime çekecek şekilde dinden bahsediyorum? İşin gerçeği umrumda bile değil eleştilmem? Eğer çalışmalarım kabul edilmezse şimdilik akademik kariyer yapmayacağım için, belki de hiçbirzaman yapmayacağım, fazla birşey kaybetmem. Ama kabul edilirse bilim ve insanlık kazanacaktır. Fakat inançlı insanlara sakıncalı olabileceğinden sadece müslümanlar değil hristiyanlar da kabul etmeyebilir. Ben de nötral olmayı kabul ediyorum, yani teori doğru mu yanlış mı bilmiyor fazda kalıp, fakat teoriyi öne sürüyorum. Bazen eleştirilere cevap verirken kabul ediyormuş gibi konuşuyorum nedense , ama gafletime gelmediyse hiçbirzaman kabul etmedim. Bazı tanıdığım din alimleri ve ermiş insanlar var(sünni ve hanefi mezhebinde). Belki onlara sorup cevabını gerekirse burada yayınlarım. Yoksa yobaz ilahiyat profesörlerine sormam cevaplarını da kaale almam. Aslen çoğu kişi onları tekfir ediyor itikadi bozukluklarından dolayı. Ben tam bilemiyorum ama onlara çok şüpheli yaklaşanlardanım. Onları seven varsa kusura bakmasın, fakat uyarıyorum itikad ilmi bilmiyorsanız onların olduğu programları kesinlikle seyretmeyin. Sonuçta müslüman uyarıları dikkate alan kişidir.
Şu soru da sorulabilinir, ben dini yaklaşımlarım da olduğundan dolayı teorilerimin yanlış olduğunun kabul edilmesini saçma buluyorum, fakat diğer bilimadamları ya mantıklı bulursa... Olabilir, belki dini bakış açıma aldırmayanlardan da yanlış bulan da olabilir. Herşeye rağmen teolojiye önem vermeyip veya verip de kabul eden de olabilir. Fakat bağımsız bir konudan dolayı kabul edilmezse buna da aldırmam. Fakat sadece şunu söyleyeyim, bu teori ve özellikle ardı ardına gelen kainatımızın iki anı arasından zaman geçme ihtimali bir insana çok büyük akademik kariyer yapma şansı verebilecek iki yaklaşımdır. Bunun farkındayım ve cahil değilim. Akademik kıskançlığa yine de maruz kalırmıyım? Bunu bilmiyorum, sonuçta bırakın akademik kıskançlığı akademik hırsızlığa dahi maruz kalabilirim daha önce de kaldım, ve benim teorilerimi kendi teorileri olarak lanse eden yabancı kişiler çok çok büyük akademik kariyerler yaptılar. Özellikle parçacık fiziğinin halka girdap teorisi adı altında lanse ettiğim bu sitede bulunan teoriyi alanlar veya bu teoriyi alıp matematiksel olarak kullananlar bundan çok nemalandılar, fakat benim adımdan dahi bahsetmiyorlar, oysa tek yapmaları gereken ismimi vermek, ondan sonra istedikleri kada kariyer yapsınlar. Bu akademik hırsızlığı yapanlardan biri, kendisi formülleri çıkaramamamış ve başka birine çıkarttırmış. En büyük kariyer yapan bu akademik hırsızlık yapan kişi. Bu kişi halka girdap teorisinin postulatlarından biri olan temel parçacıkların halka girdap olduğu gerçeğini(Bana göre gerçek) alıp bunun formüllerini kendisi çıkartamayarak başkasına çıkarttırmış. Mesela şu anda Bu kişi o kadar büyük akademik kariyer yaptı ki halka girdapları quasiparticle olarak bilim dünyasına kabul ettirdi. Çok daha fazlası da var. Fakat neden fiziksel bir teori olarak almadı anlamadım. Ancak hataları da var demek ki anlaşılamamış hataları. Fakat bizim proflardan herhangi bir ilgi görmedim, gerçi ilgi gösteren de oldu bir tane, o da benim üşengeçliğime rastgeldi ilgilenmedim. Fakat fizik hakkında bilgisi olmayan ve etrafımda bulunan insanların çok büyük ilgisine maruz kalıyorum genelde. Ya da özellikle yabancı kişlerle konuştuğumda ki onlar fizikten anlayabiliyor, onların da çok büyük ilgisine maruz kalıyorum. Fakat bizim bilimadamlarının ilgisini çekemedim nedense. Oysa ki özellikle bu sayfada bahsettiğim ihtimal ve teori , ayrıca halka girdap teorisi onlara büyük kariyer vaadediyor. Inşallah bu kariyerleri bundan sonra yabancılar değil Türk bilimadamları yapar. )
ZAMANDA YOLCULUKTA SÜRPRİZ BULUNUR
Eğer zaman makinesi bulunursa kişiyi eğer 150 sene geriye gönderirseniz kişi başka bir kainata gidecektir. Şanslıysa oradaki dünya benzeri yere ulaşabilir. Bu durumu zaman teorisi hariç herhangi birşey açıklayamaz. İddialı bir şekilde şunu da iddia ediyoruz ki o kişinin nereye gittiği , gittiği yerin dünya olup olmadığı dahi asla bulunamayacaktır. çünkü zaman teorisi doğal ihtimal verme yoluyla hemen hemen verilmesi imkansız bir ihtimali günyüzüne çıkarmaktadır.
BİR DÜŞÜNCE TAKTİĞİ
İki ardışık anımız arasından zaman geçip geçmediği analitik düşünce yoluyla ortaya çıkabiliyor. Fakat bu şöyle anlaşılıyor, bu bir düşünce taktiği, önce kişinin şunu düşünmesi gerekir, düşünce yoluyla bu sorunun cevabını bulabilirmiyim? Yani düşünce yoluyla bu iki anın arasından zaman geçip geçmediğini, ama sadece geçtiğini ve sadece geçmediğini değil, geçip geçmediğini bulabilirmiyim diye kişinin düşünmesi gerekiyor. Sonra bu düşüncenin çok kısa sürede dakikalar içinde sonuç vermesi gerekir, hatta bir dakikaya da inebilir belki daha az. Kişi bunu düşünceyle bulabilir. Eğer hayır çıkıyorsa kişinin düşünmesi zaman israfından öteye gitmez, evet çıkanlar ise düşünceyle bulabilirler. Fakat ne kadar zamanda düşüncenin sonlanacağını öngöremedim. Neden bazı kişilerin düşüncelerinden bulabilirim çıkarken bazı diğer kişilerin düşüncelerinden bulamam çıkar? çünkü insanların bilgileri birikimleri ve kapasite gibi diğer yetenekleri farklı farklıdır. FAkat bulamam sonucunu elde edenlere kapasitesiz demiyorum yanlış anlamayın. Onların da başka konularda diğerlerinin bulamadığını bulmaları herzaman dıştan bakan birisi için olası olabilir. Bu düşünce taktiğini denemenizi tavsiye ederim. Bunun sonucu büyük bir akademik kariyerdir. Ünlü olmaya kadar gidebilir. Ayrıca bunu ilk yapan kişiye sürprizlerim olabilir. Peki bu kadar kolaysa ben neden düşünüp bulmadım? Birkere zaman konusuyla çok uğraştım, nedense bu noktada bunu düşünmedim bir de başka bir sebebi daha var. Bu ikincisebep ise özel olduğundan söyleyemem. Ancak ben kolay demiyorum. Dediğim gibi düşünce ne kadar zamanda elde edilir bilemiyorum. Ancak çok uzun sürebilir, ve bu ihtimalden dolayı her düşüncenizi yazmanızı tavsiye ederim. çünkü uzun zaman alırsa düşüncenin bazı aşamalarını siz de unutabilirsiniz. Teşekkür ederim.
Erdal ABAYLI